Ottoman Turkish
CEBRÎ : Ottoman Turkish
Zorla icra olunan, rızası olmadan zorla yaptırılan. * Cebriye fırkasından olan
CEBRÎ : Ottoman Turkish
zorla, zorlamalı
CEBUB : Ottoman Turkish
Sağlam yer. Muhkem. * Yeryüzü. * Katı ve galiz yer
CEBZ : Ottoman Turkish
Çekmek, cezb
CEBÂBİRE : Ottoman Turkish
zorbalar
CEBÂNET : Ottoman Turkish
korkaklık
CEBÎN : Ottoman Turkish
korkak
CED' : Ottoman Turkish
Burun, kulak, el kesmek. * Hapsetmek
CED'A : Ottoman Turkish
Kestikten sonra geri kalan nesne. * Hapsetmek
CEDA : Ottoman Turkish
Bol yağmur, rahmet. * Hediye, ihsan. İn'âm. * Avantaj, kazanç
CEDA' : Ottoman Turkish
Kıtlık ve şiddet senesi
CEDALE(T) : Ottoman Turkish
Yer. Arz. Dünya. * Hurma koruğu, ham hurma
CEDAVİ : Ottoman Turkish
f. Hizmetçi aylığı
CEDAVİL : Ottoman Turkish
(Cedvel. C.) Cedveller. * Su yolları. * Listeler
CEDAYE : Ottoman Turkish
Geyik
CEDB : Ottoman Turkish
Kısırlık. * Kusur
CEDCED : Ottoman Turkish
Pek düz yer
CEDD : Ottoman Turkish
Babanın babası veya ananın babası. * Büyüklük, azimlik. * Kat'edip geçmek. * Tâli'li olmak. * Kesmek
CEDD : Ottoman Turkish
ata, dede
CEDD-İ EMCED : Ottoman Turkish
En büyük cedd. En yaşlı, en büyük baba
CEDDA' : Ottoman Turkish
Küçük memeli kadın. * Susuz çöl
CEDDAT : Ottoman Turkish
(Cedde. C.) Nineler. Büyük anneler, anneanneler, babaanneler
CEDDE : Ottoman Turkish
(C.: Ceddât) Büyük vâlide. Annâne, nine. * Yeni olmak
CEDDE-İ FÂSİDE : Ottoman Turkish
Ananın anası, anneanne
CEDDE-İ SAHİHA : Ottoman Turkish
Babanın anası, babaanne
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani