Ottoman Turkish
CERDAHL : Ottoman Turkish
Büyük gövdeli deve. * İnsanların her işine itiraz eden
CERDAK(A) : Ottoman Turkish
(C.: Cerâdik) Yufka ekmeği
CEREA : Ottoman Turkish
(C.: Cere') Ot bitmeyen kumlu yer
CEREB : Ottoman Turkish
Uyuz hastalığı, uyuzluk
CEREB-NAK : Ottoman Turkish
f. Uyuz hastalığına tutulmuş kimse, uyuz kişi
CEREC : Ottoman Turkish
Yüzüğün, parmağa geniş olması. * Taşlı, sert yer. * Muztarib. Iztırab ve acı çeken
CERECE : Ottoman Turkish
Büyük, geniş yol. * Ulu yol
CERED : Ottoman Turkish
Çıplak olma
CEREF : Ottoman Turkish
Bir kimsenin, kederden dolayı tükrüğünü yutkunup durması
CEREM : Ottoman Turkish
Ayrılmak. * Günâh. Cinâyet. * Hurma toplarken yere düşenleri yemek
CERENFEŞ : Ottoman Turkish
Yanları etli ve büyük olan kişi
CERENG : Ottoman Turkish
f. Kılıç veya topuzun çarpmasından çıkan ses. Zil veya çan sesi
CERES : Ottoman Turkish
Çan. * Zindan, hapis yeri. * Hayvanın boynuna asılan çıngırak
CERES-DAR : Ottoman Turkish
f. Çıngırak taşıyan, çıngıraklı
CEREVHAK : Ottoman Turkish
İplik yumağı
CEREYÂN : Ottoman Turkish
"Akma, akış, gidiş. Hareket. Akıntı. Gezme. Mürûr. Vuku, vâki olma. * Mc: Aynı fikir ve gaye etrafında toplananların meydana getirdikleri faaliyet ve hareket. Bu hareket; dinî, fikrî veya siyasî hareketler gibi birbirlerinden farklı sahalarda olabilir."
CEREYÂN : Ottoman Turkish
akma, akım
CEREYÂN-I HEVÂ : Ottoman Turkish
Hava akımı
CEREZ : Ottoman Turkish
Davarın art sinirinde olan bir hastalık
CEREZ (CÜRÜZ) : Ottoman Turkish
Suyu kesik olan. * Otsuz yer
CEREŞ : Ottoman Turkish
Bir şeyi iri dövme, iri öğütme
CERF : Ottoman Turkish
Ahzetmek, almak. * Yıkmak, harap etmek. * Yerden bel veya kürekle bir şey atmak
CERGAND : Ottoman Turkish
f. Bumbar dolması denen bir yemek çeşiti. * Işık. Işık konacak yer
CERGE : Ottoman Turkish
f. Bir mevki'de bulunan insan topluluğu
CERH : Ottoman Turkish
Yara. * Baş ve yüzden başka uzuvlardan birisini yaralamak. * Bir kimseye söğmek. Taan etmek. Sözle gönül incitmek. * Birisinin fikrini çürütüp kabul etmemek. * Şahid, yalancı ve fâsık olduğundan dolayı mahkemede hâkimin şâhidin şehâdetini reddetmesi. * Kesb u kâr eylemek. Kazanmak
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani