Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
CERMÜZE : Ottoman Turkish

f. Sefer ve misafirlik

CERR : Ottoman Turkish

Kendine doğru çekmek. Çekmek. Cezb. * Para almak. * Uçurum. * Kale hendeği

CERR : Ottoman Turkish

para alma

CERR-İ MAGNEM : Ottoman Turkish

Menfaat celbetmek

CERRAH : Ottoman Turkish

Yarayı açıp tedavi eden, ameliyat yapan. Operatör

CERRAH : Ottoman Turkish

operatör

CERRAHHÂNE : Ottoman Turkish

Osmanlılarda ordu için cerrah yetiştiren müessese. Yüksek dereceli okul

CERRAHHÂNE-İ ÂMİRE : Ottoman Turkish

Geçen asırda yeni usullerle cerrahlık yapılan Osmanlı tıp müessesesi, cerrahhânesi

CERRAHÎ : Ottoman Turkish

Tıpta operatörlük. * Ameliyatla ilgili

CERRAR : Ottoman Turkish

Cer yapan, para toplayan. * Yavaş yavaş giden asker alayı veya ordusu. Harp âletleri ile cihazlanmış ordu. * Desti satıcısı. * Ağır ağır giden. * Traktör

CERRARE : Ottoman Turkish

Sarı renkte küçük ve zehirli akrep

CERRE : Ottoman Turkish

(C.: Cürr-Cirar) Topraktan yapılan desti ve bardak. * Ağaçtan yaptıkları su kabı

CERRE ÇIKMA : Ottoman Turkish

Eski zamanda medrese talebelerinin, mübarek üç aylar olan Receb, Şaban ve Ramazanda köylere dağılıp halka, ahaliye dini nasihatlarda bulunmak, namaz kıldırmak veya müezzinlik etmek suretiyle para ve erzak toplamaları

CERRÂR : Ottoman Turkish

tedirgin edici davranışlarla para koparan

CERS (CİRS) : Ottoman Turkish

Gizli ses. * Arının ağaçtan ve çiçeklerden emmesi. * Bir miktar zaman

CERUR : Ottoman Turkish

Çok miktar yemek

CERUZ : Ottoman Turkish

Obur, çok yiyen

CERV : Ottoman Turkish

Küçük meyve. * Vahşi hayvan yavrusu. Enik

CERVEL : Ottoman Turkish

Taş

CERY : Ottoman Turkish

Suyun ve diğer sıvıların akması. Cereyan

CERZ : Ottoman Turkish

Kat', kesme. * Yok etme, mevcudiyetini kaldırma. * Katletme, öldürme

CERZE : Ottoman Turkish

(C.: Cürüz) Yaş ot bağı

CERÂHAT : Ottoman Turkish

irin, akıntı

CERÂİD : Ottoman Turkish

gazeteler

CERÎDE : Ottoman Turkish

gazete