Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
CESTAN : Ottoman Turkish

f. Atlıyan, sıçrayan

CESTE : Ottoman Turkish

f. Azar azar, bir parça. * Sıçrayış, atlayış. Hatve

CESTE CESTE : Ottoman Turkish

Azar azar, parça parça, kısım kısım

CESTEN : Ottoman Turkish

f. Atlamak, sıçramak. Kaçmak, kurtulmak. Atılmak

CESUR(E) : Ottoman Turkish

(Cesâret. den) Cesaretli, yiğit

CESURÂNE : Ottoman Turkish

f. Yiğitçesine, cesaretli olarak, yüreklice, cesaretle

CESURÂNE : Ottoman Turkish

cesurca, korkusuzca

CESÂMET : Ottoman Turkish

irilik

CESÂRET : Ottoman Turkish

yüreklilik, korkusuzluk

CESÎM : Ottoman Turkish

iri, kocaman

CEV : Ottoman Turkish

f. Arpa

CEV'A : Ottoman Turkish

Bir kere acıkmak

CEV'AN : Ottoman Turkish

(Cu'. dan) Acıkmış, aç, midesi boş

CEV-BE-CEV : Ottoman Turkish

f. Azar azar

CEVA' : Ottoman Turkish

Geniş. * Hasta. * Kokmuş su. * Aşktan, gamdan veya tasadan dolayı kalbin yanması

CEVAB : Ottoman Turkish

Sorulan şeye söz veya yazıyla verilen karşılık. * Kabul etmemek. Reddetmek. * (Câbiye. C.) Havuzlar

CEVAB-I KAT'Î : Ottoman Turkish

Kesin ve kat'i söz, kesin cevap

CEVAB-I NÂ-SAVAB : Ottoman Turkish

Doğru olmayan karşılık. Yanlış cevab

CEVAB-I RED : Ottoman Turkish

Red cevâbı verip kabul etmemek. Reddetmek. Kabul etmemek yolunda söylenen söz

CEVABAT : Ottoman Turkish

(Cevâb. C.) Cevablar. Sorulan sorulara verilen karşılıklar. Mukabil sözler

CEVABEN : Ottoman Turkish

Karşılık ve cevap olarak

CEVABÎ : Ottoman Turkish

Karşılık, cevap. * (Câbi. C.) Tahsildarlar, câbiler

CEVAD : Ottoman Turkish

(Cevvad) Çok çok ihsan eden. Çok cömert

CEVADD : Ottoman Turkish

(Câdde. C.) Caddeler, büyük ve işler yollar, tarikler

CEVAHİR : Ottoman Turkish

(Cevher. C.) Cevherler. Çok kıymet verilen ve az bulunan şeyler, çok kıymetli mâden veya taşlar. * Mc: Çok kıymetli söz veya faydalı yazılar