Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
AHENE : Ottoman Turkish

f. Demir halka

AHENİN : Ottoman Turkish

Demirden yapılmış, çok kuvvetli, pek sağlam

AHENK : Ottoman Turkish

f. Seslerin arasındaki uygunluk. Düzgün tarz ve gidiş

AHENKDÂR : Ottoman Turkish

f. Uygun, düzgün, âhenkli, makamlı

AHER : Ottoman Turkish

Başka, diğer, gayrı

AHESTE : Ottoman Turkish

f. Yavaş, ağır

AHESTE-REV : Ottoman Turkish

f. Aheste âheste yürüyen, acelesiz, yavaş yavaş yürüyen

AHESTEGÎ : Ottoman Turkish

f. Yavaşlık, acele etmemeklik

AHFA : Ottoman Turkish

Çok gizli, pek gizli

AHFAD : Ottoman Turkish

Torunlar. Hafidler. Evlâd oğulları. Yardımcılar

AHFAS : Ottoman Turkish

(Hıfs. C.) İşkembeler, kırkbayırlar

AHFAZ : Ottoman Turkish

(Ahfad) Alçak ve çukur yer. * Mc: Çok alçak gönüllü. Mütevâzi

AHFEC : Ottoman Turkish

Ayakları eğri

AHFEŞ : Ottoman Turkish

Küçük gözlü, zayıf bakışlı. * Yalnız gece gören kimse. * Üç büyük Arab âliminin lâkabı. * Bulutlu günde görüp bulutsuz günde görmeyen

AHFİYE : Ottoman Turkish

(Hıfâ. C.) Örtüler, perdeler, gizli şeyler. * Çiçeğin tomurcuğunu örten kabuk

AHFÂ : Ottoman Turkish

çok gizli

AHFÂD : Ottoman Turkish

torunlar

AHGER : Ottoman Turkish

f. Ateş koru. Yanar halde olan kömür

AHGER-İ SUZAN : Ottoman Turkish

Yakıcı kor

AHH : Ottoman Turkish

Öksürmek

AHİ : Ottoman Turkish

Kardeşim. * Ahilik ocağından olan kimse. * Eli açık, cömert

AHİBBA : Ottoman Turkish

Dostlar, arkadaşlar. (Bak: Habib)

AHİD : Ottoman Turkish

(Bak: Ahd)

AHİD : Ottoman Turkish

verilen söz, andlaşma

AHİD-ŞİKEN : Ottoman Turkish

f. Ahdi bozan, anlaşmayı bozan