Multilingual Turkish Dictionary Ottoman Turkish

CİHAN-GERD : Ottoman Turkish

f. Dünyayı dolaşan, cihanı gezen

CİHAN-GİR : Ottoman Turkish

f. Meşhur, cihanı zabteden, fâtih

CİHAN-NEVRED : Ottoman Turkish

f. Cihanı gezen, dünyayı dolaşan

CİHAN-NÜMA : Ottoman Turkish

f. Dünyayı gösteren harita veya coğrafya. * Çatının üzerinde her tarafa nezareti olan açık taraça. * Meşhur Türk Âlimi Kâtib Çelebi'nin 1654 (Hicri: 1065) tarihinde çizdiği Asya Kıt'asının haritası

CİHAN-PENAH : Ottoman Turkish

Cihanın koruyucusu olan

CİHAN-PESEND : Ottoman Turkish

f. Cihana meydan okuyan

CİHAN-SİTAN : Ottoman Turkish

f. Cihanı zapteden. Padişah, hükümdar

CİHAN-SÂLÂR : Ottoman Turkish

f. Cihanın başkanı, büyüğü ve kumandanı olan, padişah

CİHAN-SÛZ : Ottoman Turkish

f. Cihanı yakan, güneş. * Mc: Çok zulmeden

CİHAN-ÂRÂ : Ottoman Turkish

f. Cihanı süsliyen, dünyayı bezeyen

CİHAN-ŞÜMÛL : Ottoman Turkish

f. Cihan vüs'atinde, dünya çapında, cihanı alâkadar eden. Dünyayı kaplayan

CİHANİYAN : Ottoman Turkish

f. Dünya ahalisi olan insanlar

CİHAR : Ottoman Turkish

(Cehr. den) Sesle, sadâ ile ve alenen söyleme ve okuma

CİHAR-I YAR-I GÜZİN : Ottoman Turkish

f. Dört halife: Hz. Ebu Bekir, Hz. Ömer, Hz. Osman ve Hz. Ali (R.Anhüm)

CİHAREN : Ottoman Turkish

(Cehr. den) Alenen, açık olarak

CİHAS : Ottoman Turkish

Kalabalık, müzâhame

CİHAZ : Ottoman Turkish

Âlet ve edevat.* Gelinin lüzumlu şeyleri. Çeyiz. * Cenazenin kaldırılması için lâzım olan eşya

CİHAZAT : Ottoman Turkish

(Cehâzât) (Cihâz. C.) Cihazlar, maddî manevî âletler, lüzumlu edevat

CİHET : Ottoman Turkish

(C: Cihât) Yan, yön, taraf. * Sebeb, mucib. * Vesile, bahane. * Evkafça olan vazife, maaş. * Yer, mahâl, semt

CİHET : Ottoman Turkish

yön, yan

CİHET-İ RÜCHANİYET : Ottoman Turkish

Üstünlük ciheti

CİHET-ÜL VAHDET : Ottoman Turkish

Birlik ciheti

CİHET-ÜL VAHDET-İ İTTİHAD : Ottoman Turkish

Birleşmenin birlik ciheti. Yani birleştiren temel unsur. Birleştiren ve birleşilen esas

CİHETİYET : Ottoman Turkish

yönlülük, yanlılık

CİHNAM : Ottoman Turkish

Derin kuyu