Ottoman Turkish
CİHÂN : Ottoman Turkish
dünya, âlem
CİHÂNBAHÂ : Ottoman Turkish
cihan değerinde
CİHÂNDEĞER : Ottoman Turkish
dünya kıymetinde
CİHÂNGÎR : Ottoman Turkish
cihanın büyük bir kısmını elde eden savaşçı
CİHÂNKIYMET : Ottoman Turkish
dünya kadar değerli
CİHÂNPESENDÂNE : Ottoman Turkish
dünyanın beğeneceği şekilde
CİHÂNŞÜMÛL : Ottoman Turkish
dünya ölçüsünde
CİHÂR : Ottoman Turkish
dört
CİHÂT : Ottoman Turkish
(Cihet. C.) Cihetler, taraflar, yönler
CİHÂT : Ottoman Turkish
yanlar, yönler
CİHÂT-I ERBAA : Ottoman Turkish
Dört cihet
CİHÂT-I SELASE : Ottoman Turkish
Üç uzunluk: En, boy, yükseklik
CİHÂT-I SİTTE : Ottoman Turkish
Altı cihet. Altı taraf. (İleri, geri, sağ, sol, yukarı, aşağı taraflar.)
CİHÂZ : Ottoman Turkish
aygıt, çeyiz
CİHÂZÂT : Ottoman Turkish
aygıtlar
CİL : Ottoman Turkish
Cemaat, insan güruhu. Millet. Boy, aşiret, kuşak
CİLAHİK : Ottoman Turkish
Eskiden kemankere ile ve şimdi de tüfek ile atılan yuvarlak nesne
CİLANGER : Ottoman Turkish
f. Çilingir
CİLAS : Ottoman Turkish
Beraber oturma
CİLAZ : Ottoman Turkish
Toz, gubâr
CİLBAB : Ottoman Turkish
Kadın feracesi. Çarşaf. (Bak: Celâbib, Tesettür)
CİLBEND : Ottoman Turkish
Büyük cüzdan. Evrak koymaya mahsus birçok gözlere ayrılmış cüzdan şeklinde çanta ki, koltuk altına alınır
CİLD : Ottoman Turkish
Deri. * Meşin. * Kitab kabı. * (Masdar olarak) Kitabın dikilip kap geçirilmesi. * Bir büyük kitabın bölündüğü kısımların her biri
CİLD : Ottoman Turkish
deri, ten
CİLD-GER : Ottoman Turkish
f. Ciltçi, mücellit
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani