Ottoman Turkish
Ottoman Turkish
CÂİL : Ottoman Turkish
yapan
CÂİZ : Ottoman Turkish
dine uygun olan
CÂL : Ottoman Turkish
Akıl. * Rey. * Kuyu duvarı
CÂL : Ottoman Turkish
yapma, kılma
CÂLİB : Ottoman Turkish
çekici
CÂLİB-İ DİKKAT : Ottoman Turkish
Dikkat çeken
CÂLİB-İ MERHAMET : Ottoman Turkish
Merhamet çeken
CÂLÎ : Ottoman Turkish
yapmacıktan
CÂMİ : Ottoman Turkish
toplayan
CÂMİA : Ottoman Turkish
topluluk
CÂMİD : Ottoman Turkish
cansız, donuk
CÂMİDİYET : Ottoman Turkish
cansızlık
CÂMİDÂT : Ottoman Turkish
camidler, cansızlar
CÂMİİYET : Ottoman Turkish
toplayıcılık
CÂMİÜLKELÎM : Ottoman Turkish
zengin mânâlı söz
CÂMÎ : Ottoman Turkish
üyük bir âlim ve yazarı
CÂN : Ottoman Turkish
hayat, ruh, gönül
CÂNHIRAŞ : Ottoman Turkish
tüyler ürpertici
CÂNİB : Ottoman Turkish
yön, taraf, yan
CÂNİYÂNE : Ottoman Turkish
canicesine
CÂNÂN : Ottoman Turkish
sevgili
CÂNÎ : Ottoman Turkish
cinayet işleyen
CÂR : Ottoman Turkish
Kadınların, elbisenin üstünde örtündükleri çarşaf. (Bak: Çarşaf)
CÂR-ÜL CÜNÜB : Ottoman Turkish
Yabancı kimse. Akrabadan olmayan
CÂR-I ZİL KURBÂ : Ottoman Turkish
Yakın komşu
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani