Ottoman Turkish
CÜMSE : Ottoman Turkish
Hurma koruğu
CÜMUD : Ottoman Turkish
Donuk. Katı. Sert. * Mc: Gayretsiz. * Soğukluk
CÜMUD-U AYN : Ottoman Turkish
Göz donukluğu
CÜMUDİYE : Ottoman Turkish
Büyük buz dağ. Glâsiye. Buzul. Aysberg
CÜMUM : Ottoman Turkish
Suyu çok olan kuyu. * Su kuyuda çok olmak (mânâsına mastardır)
CÜMZA : Ottoman Turkish
Seri davar
CÜMZAN : Ottoman Turkish
Hurma nevilerinden bir hurma
CÜMZE : Ottoman Turkish
Toplanmış hurma
CÜMÂD-EL-ÂHİRE : Ottoman Turkish
Arabi ayların altıncısının adı
CÜMÂD-EL-ÛLÂ : Ottoman Turkish
Arabi ayların beşincisi. Cemazi-yel-evvel
CÜMÂDE : Ottoman Turkish
Arabi ayların beşinci ve altıncısının adı
CÜMÛD : Ottoman Turkish
cansız, donuk
CÜMÛDET : Ottoman Turkish
cansızlık, donukluk
CÜMÛDİYE : Ottoman Turkish
uzul
CÜMÛDİYET : Ottoman Turkish
donukluk, katılık
CÜMÛS : Ottoman Turkish
Donmak
CÜNABE : Ottoman Turkish
f. İkiz çocuk
CÜNAF : Ottoman Turkish
Kuruluk
CÜNAH : Ottoman Turkish
"Bir şeyi basıp meylettiren sıklet demek olup, harec, sıkıntı ve alel-ıtlak ism-i vebal mânasına da gelir ki, ""günah"" kelimesinin aslı budur. (E.T.) (Bak: Günah)"
CÜNBİDE : Ottoman Turkish
f. Sallanmış, kımıldanmış, hareket etmiş
CÜNBİŞ : Ottoman Turkish
f. Kımıldanma, hareket. * Zevk, eğlence, cünbüş
CÜNBİŞ-GEH : Ottoman Turkish
f. Cünbüş yeri, eğlence yeri
CÜNBİŞ-İ ZEMİN : Ottoman Turkish
Deprem, zelzele, yer sarsıntısı
CÜNBUH : Ottoman Turkish
Kalın, uzun ve yüksek nesne. * Büyük bit
CÜNBÂN : Ottoman Turkish
"f. ""kımıldanan, kımıldatan, sallanan, oynayan, oynatan, hareket eden"" mânâlarına gelir ve sıfatlar yapar. Dünbâle-cünbân $
Kuyruk sallayan."
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani