Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
CÜNBÜDE : Ottoman Turkish

Kümbet, kubbe

CÜNBÜZ : Ottoman Turkish

Kemer, kubbe, kümbet

CÜNBÜŞ : Ottoman Turkish

Zevk, eğlence. * Hareket, kımıldanma. * Uta benzer bir çalgı. (Doğrusu: Cünbiş'tir)

CÜND : Ottoman Turkish

Er, asker. Ordu. * Bir kimsenin yardımcıları. * Şehir

CÜNDEB : Ottoman Turkish

(Cündüb) Bir nevi çekirge. * Mc: Yağmacı

CÜNDUH : Ottoman Turkish

Büyük çekirge

CÜNDÎ : Ottoman Turkish

Süvâri, sipâhi, ata iyi binen, binici

CÜNDÜB : Ottoman Turkish

(C.: Cenâdib) Bir nevi çekirge

CÜNEYD : Ottoman Turkish

Küçük asker. Askercik

CÜNEYD : Ottoman Turkish

askercik

CÜNEYD-İ BAĞDADÎ : Ottoman Turkish

(Hicri:
298) Şafii Hz.lerinin talebesinden ders almıştır. Zamanın kutbu sayılmıştır. 30 defa yaya olarak hacca gitmiştir. Büyük velilerdendir. (K.S.)

CÜNH : Ottoman Turkish

Koruma, esirgeme, himâye ve muhafaza etme

CÜNHA : Ottoman Turkish

Suç, kabahat. Te'dib cezâsına müstahak olanın suçu

CÜNNAB : Ottoman Turkish

Bitişik olan iki yemiş

CÜNNAR : Ottoman Turkish

Çınar

CÜNNET : Ottoman Turkish

Örtü, kadın başörtüsü. * Yağan. * Kalkan

CÜNU' : Ottoman Turkish

Yüzü üstüne düşürmek

CÜNUD : Ottoman Turkish

(Cünd. C.) Askerler. Ordu

CÜNUDULLAH : Ottoman Turkish

Allah'ın ordu ve askerleri. (Zerrattan seyyarata kadar bütün mahlukat, Allah'ın emrine tabi birer ordu ve asker gibidir. Mukaddes Kur'an ve iman hizmetinde cansiperane ve ihlâs ve feragatla cehd ü gayret eden müslümanlar da Cünudullah ünvanına mazhardırlar.)

CÜNUH : Ottoman Turkish

Yöneliş, meyil

CÜNUN : Ottoman Turkish

Delilik, cinnet. Delirmek. * Çok olmak. * Otun uzaması

CÜNÛD : Ottoman Turkish

askerler

CÜNÛDULLAH : Ottoman Turkish

Allahın askerleri

CÜNÛN : Ottoman Turkish

delilik

CÜNÜB : Ottoman Turkish

Cenabetlik. Şer'an yıkanıp temizlenmeye mecburiyet hâli. * Irak, uzak, baid