Ottoman Turkish
CÜZAM : Ottoman Turkish
(Cüzzam) Hansel basilinin (mikrobunun) sebep olduğu bulaşıcı bir deri hastalığı
CÜZAME : Ottoman Turkish
Hasaddan sonra ekinden bâki kalan ekin
CÜZARE : Ottoman Turkish
Devenin etrafı (ayakları ve başı gibi.)
CÜZAZ : Ottoman Turkish
Kesilmiş ve parçalanmış olan şey
CÜZAZE : Ottoman Turkish
(C.: Cüzâzât) Pâre pâre etmek, ayırmak, kesmek. Ağaçtan yemiş düşürmek
CÜZBEND : Ottoman Turkish
Bir çeşit cüzzam hastalığı. * Ciltçi
CÜZEYR : Ottoman Turkish
Kök dalı, ince kök
CÜZEYRE : Ottoman Turkish
Küçük ada, adacık. Etrafı su ile çevrili küçük kara parçası
CÜZHAN : Ottoman Turkish
f. Kur'ân-ı Kerim cüzlerini okuyan kimse
CÜZİİHTİYAR : Ottoman Turkish
az bir seçme hürriyeti
CÜZİİRÂDE : Ottoman Turkish
insanın azıcık iradesi
CÜZİYYET : Ottoman Turkish
azlık, küçüklük
CÜZİYYÂT : Ottoman Turkish
cüziler
CÜZUR : Ottoman Turkish
(Cezr. C.) Kökler
CÜZVE : Ottoman Turkish
(Cezve-Cizve) (C: Cezey-Cizey) Kalın ağaç parçası. * Ateş közü
CÜZZAM : Ottoman Turkish
(Bak: Cüzam)
CÜZZET : Ottoman Turkish
Kaftan
CÜZÎ : Ottoman Turkish
pek az, ferdi
CÜŞA' : Ottoman Turkish
Çok yemekten dolayı genirmek
CÜŞEM : Ottoman Turkish
Deve göğsü
CÜŞRE : Ottoman Turkish
Öksürük. * Göğüs sertliği
CÜŞU' : Ottoman Turkish
Durmak, kıyam. * Huruç etmek, çıkmak. * Hafif yay
CÜŞUR : Ottoman Turkish
Sabah yerinin ağarması
CÜŞÜM : Ottoman Turkish
Kısa boylu, tıknaz kimse
CIHRE : Ottoman Turkish
(C.: Cihar-Echâr) Bir kimseye sığınmak
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani