Ottoman Turkish
DAHAMİS : Ottoman Turkish
Bahadır, kahraman. * Karayağız, iri yapılı adam
DAHAS : Ottoman Turkish
Kaypancak nesne
DAHAYA : Ottoman Turkish
(Dahiyye. C.) Kurbanlık hayvanlar
DAHB : Ottoman Turkish
Bir şeyi ateşte kızdırıp pişirmek
DAHC : Ottoman Turkish
Gizlemek, örtmek
DAHD : Ottoman Turkish
Kahretmek
DAHDAH : Ottoman Turkish
(C.: Dahazıh) Arzu, istek
DAHDAHA : Ottoman Turkish
Suyun dökülüp saçılması. * Serabın uzaktan su gibi görünüp parlaması
DAHDAR : Ottoman Turkish
Beyaz bez
DAHH : Ottoman Turkish
Bevlin uzaması
DAHHAK : Ottoman Turkish
Çok gülen. Çok gülücü. * İran'da eski tarihte yaşamış çok zâlim bir hükümdarın adı
DAHHAS : Ottoman Turkish
(C.: Dehâhis) Toprak içinde kaybolup bulunmayan küçük bir böcek
DAHİ : Ottoman Turkish
Eşine ender rastlanır, hârikulâde zekâ, fatanet ve hikmet sâhibi
DAHİKE : Ottoman Turkish
(C.: Davâhik) Azı dişlerinden her biri
DAHİL : Ottoman Turkish
Hayrette kalan kimse
DAHİLE : Ottoman Turkish
(C.: Devâhil) Bir şeyin içi, içyüzü
DAHİLEK : Ottoman Turkish
Yalvarırım, sana sığınırım, sana güvenirim (meâlinde.)
DAHİLEN : Ottoman Turkish
İçten, içerden, dâhilden
DAHİLİYE NAZIRI : Ottoman Turkish
İçişleri Bakanı
DAHİM : Ottoman Turkish
f. Nasib ve rızık
DAHİNE : Ottoman Turkish
(C.Devâhin) Duman çıkan baca
DAHİR : Ottoman Turkish
Dere, vâdi. * Dağ başı
DAHİS : Ottoman Turkish
Müfsid, arayı bozan. * Koyun yüzerken deri ile etin arasına elini sokan. * Bir meşhur atın adı
DAHİYE : Ottoman Turkish
felâket, büyük belâ
DAHİYYE : Ottoman Turkish
Kurbanlık hayvan
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani