Ottoman Turkish
AHSEM : Ottoman Turkish
Geniş yüzlü kılıç. * Arslan. * Enli, yassı ve yayvan burun. * Enli, yassı ve yayvan burunlu adam
AHSEN : Ottoman Turkish
En güzel. Çok güzel
AHSEN : Ottoman Turkish
en güzel
AHSEN-İ TAKVİM : Ottoman Turkish
"En güzel kıvama koyma. * Cenab-ı Hakkın her şeyi kendisine lâyık en güzel kıvam, sıfat ve surette yaratması. İnsanın en yüksek ve câmi isti'dâd ve kabiliyetlerde ve en güzel surette yaratıldığı.(Envâ'-ı zihayat içinde en ziyade rızkın envâına muhtaç, insandır. Cenab-ı Hak insanı bütün Esmâsına câmi' bir âyine ve bütün rahmetinin hazinelerinin müddeharâtını tartacak, tanıyacak cihâzata mâlik bir mu'cize-i Kudret ve bütün Esmâsının cilvelerinin vaziyetlerinin inceliklerini mizana çekecek âletleri hâvi bir halife-i Arz suretinde halk etmiştir. Onun için hadsiz bir ihtiyaç verip, maddi ve mânevi rızkın hadsiz envâına muhtaç etmiştir. İnsanı, bu câmiiyete göre en âlâ bir mevki olan ahsen-i takvime çıkarmak vâsıtası, şükürdür. Şükür olmazsa, esfel-i sâfiline düşer; bir zulm-ü azimi irtikâb eder. M.)"
AHSEN-ÜL GAYÂT : Ottoman Turkish
Gayelerin en güzeli, en iyisi
AHSEN-ÜL HÂLIKÎN : Ottoman Turkish
Hâlıkıyyet mertebelerinin en güzel ve en münteha mertebesinde olan bir Hâlık-ı Zülcelal. Her şeyi herşeyle münasebetine lâyık bir tarzda güzel yaratan Hâlık. (C.C.)
AHSEN-ÜL KASAS : Ottoman Turkish
İbret verici vakıaların en güzel şekilde nakledilişi. Kıssaların en güzeli. * Sure-i Yusuf (A.S.)
AHSENİYET : Ottoman Turkish
en güzel olma
AHTAB : Ottoman Turkish
(Hatab. C.) Odunlar
AHTAL : Ottoman Turkish
Çabuk yürüyen. * Boşboğaz, çok konuşan kimse. Çenesi düşük
AHTAPOT : Ottoman Turkish
Fr. Çok ayaklı, kafadan bacaklı bir nevi deniz hayvanıdır ve yakaladığı canlı hayvanı kıstırıp kanını emer. * Canlı yengece benzeyen bir çıban
AHTAR : Ottoman Turkish
(Hıtar
Hatarat) Tehlikeler
AHTE : Ottoman Turkish
f. Dışarı çıkarılmış, dışarı çekilmiş. (kılıç, bıçak gibi..) * Husyesi çıkarılmış hayvan
AHTEB : Ottoman Turkish
Arı kuşu dedikleri kuş. * Kızıl eşek
AHTEL : Ottoman Turkish
Sarkık kulaklı
AHTEM : Ottoman Turkish
Uzun burunlu
AHTER : Ottoman Turkish
Yıldız. * Mc: Baht, talih
AHTER-BÎN : Ottoman Turkish
f. Müneccim. Yıldız ilmi ile meşgul olan kimse
AHTER-GÛ : Ottoman Turkish
f. Yıldız ilmi ile uğraşan kişi, müneccim
AHTER-İ DÜNBÂLE-DAR : Ottoman Turkish
Kuyruklu yıldız
AHTER-ŞİNAS : Ottoman Turkish
f. Yıldız ilmi ile uğraşan. Müneccim
AHTERÂN : Ottoman Turkish
f. Yıldızlar. Necimler
AHU : Ottoman Turkish
f. Ceylân. * Gözleri çok güzel olan. Çok güzel göz. * Gazâl. * Mc: Dilber. Mahbub
AHU-BERE : Ottoman Turkish
f. Ceylan yavrusu
AHU-BEÇE : Ottoman Turkish
f. Ceylan yavrusu
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani