Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
DENAET : Ottoman Turkish

Alçaklık, çok fena hareket. Zillet, kötü mizac. * Asılsızlık, aslı olmamak

DENAET-KÂRÂNE : Ottoman Turkish

f. Alçakçasına, alçakça

DENANİR : Ottoman Turkish

(Dinar. C.) Dinarlar

DENASET : Ottoman Turkish

Kirlilik, paslılık, temiz olmayışlılık

DENASET-İ AHLÂK : Ottoman Turkish

Ahlâk kirliliği, ahlâksızlık

DENAVET : Ottoman Turkish

Yakın olmak, yakınlık

DENAYA : Ottoman Turkish

(Bak: Deniyyât)

DENDANE : Ottoman Turkish

f. Diş tanesi. * Çark vesaire dişi

DENDENE : Ottoman Turkish

f. Mırıltı, homurdanma. Ağır ağır, dudak kıpırtısıyla, yavaş yavaş söylenen söz

DENEF : Ottoman Turkish

İyileşmeyen hastalık

DENEN : Ottoman Turkish

Bir kişinin belinin bükülüp eğri olması. * Kolları çok kısa olmak. * Hayvanların ayakları kısa ve göğüsleri yere yakın olması

DENES : Ottoman Turkish

(C.: Ednâs) Kir, pas, pislik, murdarlık, necaset

DENEY : Ottoman Turkish

(Bak: Tecrübe)

DENEYCİLİK : Ottoman Turkish

(Ampirizm) Fels: İnsan zihninde mevcut her bilginin ve her düşüncenin kaynağı tecrübe (deney) olduğunu iddia eden felsefi görüş. Bu görüş, tecrübenin ehemmiyetini belirtirken aklın ve dinin rolünü inkâr ediyor. Tecrübe maddi dünyayı anlamak için gerekli ama, yeterli değildir. Tecrübe görüneni ve müşahhası bize verir. Akıl ise, mücerredi, umumiyi, kaide ve prensipleri verir. Din ise tecrübe ve akıl ile beraber bunların alanını aşan hakikatleri verir. Hakikat, tecrübe ve akılla sınırlı değildir. İslâm akla ve tecrübeye yer verir fakat bunların sınırları içinde hapsolmaz. Müslüman geniş görüşlüdür, dar görüşlü teorilere bağlı düşünmez

DENG : Ottoman Turkish

f. Hayran, şaşkın, şaşmış olan, ahmak, ebleh, bön, sersem. * İki katı maddenin tokuşmasından hasıl olan ses. * Pergel noktası

DENİ : Ottoman Turkish

(C.: Deniyyât) Soysuz, alçak, ahlâksız. * Dünyaya âit, fâni ve geçici. * Yakın, karib

DENİ' : Ottoman Turkish

Hor, zelil

DENİE : Ottoman Turkish

Eksik, noksan, nakise

DENİS : Ottoman Turkish

Kirli, paslı

DENİYE : Ottoman Turkish

alçak olan

DENİYYAT : Ottoman Turkish

(Denâya) (Denî. C.) Ahlâksızlıklar, aşağılık şeyler

DENİYYE : Ottoman Turkish

Kaftan düğmesi, elbise düğmesi

DENN : Ottoman Turkish

(C.: Denân) Küp

DENÂET : Ottoman Turkish

alçaklık

DENÎ : Ottoman Turkish

alçak