Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
DİNAMİK : Ottoman Turkish

yun. Cisimlerin hareketleriyle bunları meydana getiren sebebler arasındaki alâkayı araştıran mekanik ilminin bir kolu. * Hareket eden, durup dinlenmek bilmeyen, hareketli. * Fls: Sâbitin zıddı olarak bir kuvvet tesiriyle dâim hareket halinde bulunan ve bulunduran, bir değişmesi, bir oluşu olan. Hareketle birlikte te'sirli kuvveti de olan

DİNAMİK : Ottoman Turkish

hareketli

DİNAMO : Ottoman Turkish

yun. Hareketi elektrik akımına çevirmeye mahsus âlet

DİNAN : Ottoman Turkish

Küpler

DİNAR : Ottoman Turkish

Lât. Eskiden kullanılan altın ve sikkeli para

DİNAR : Ottoman Turkish

eskiden kullanılan bir para

DİNDAR : Ottoman Turkish

f. Dinî kaidelere hakkıyla riayet eden, dininin emirlerini yerine getiren, mütedeyyin

DİNDARANE : Ottoman Turkish

Dindar bir kimseye yakışacak tarzda

DİNDARÂNE : Ottoman Turkish

dindarca

DİNDAŞ : Ottoman Turkish

aynı dinden olan

DİNEN : Ottoman Turkish

Din bakımından, diyanet noktasından, dince

DİNKAS : Ottoman Turkish

İfsad etmek, bozmak

DİNNABE : Ottoman Turkish

Kısa boylu kimse

DİNNAME : Ottoman Turkish

Kısa boylu

DİNNEME : Ottoman Turkish

Kısa boylu

DİNPERVER : Ottoman Turkish

f. Sağlam dindar, dine hizmet eden. Salabet-i diniye sâhibi

DİNPERVER : Ottoman Turkish

dini seven

DİNSİZDÂRÂNE : Ottoman Turkish

dinsizce

DİNYA : Ottoman Turkish

Emmi oğlu, amca oğlu

DİPLOMAT : Ottoman Turkish

yun. Memleket hakkında siyasi söz sâhibi. Dış meseleler hakkında milletlerarası işlerle uğraşan siyaset adamı. * Becerikli, söz söyliyebilen

DİPLOMAT : Ottoman Turkish

ülkenin dış işleriyle uğraşan memur

DİR' : Ottoman Turkish

Zırh, demirden gömlek. * Kadın gömleği

DİR-BAZ : Ottoman Turkish

f. Uzun zaman, uzun müddet, uzun

DİRAHT : Ottoman Turkish

f. Ağaç. Şecer

DİRAHT-I MEYVEDÂR : Ottoman Turkish

Meyve veren, yemişli ağaç