Ottoman Turkish
DOKTRİN : Ottoman Turkish
yun. Hatt-ı hareket. Hareket tarzı. Düstur, tarik. Re'y. * Fls: Bir sistem meydana getiren fikir ve kanaatlerin hepsi. Bir felsefe veya edebiyat okulunun fikirlerinin tümü
DOKTRİN : Ottoman Turkish
ir sistem meydana getiren fikirlerin hepsi, öğreti
DOLAP : Ottoman Turkish
(C.: Devâlib) Kuyudan su çıkarıp bahçeleri sulamaya mahsus döner makine. * Her çeşit döner çark, çıkrık. * İçine eşya vesaire konulan raflı veya rafsız göz. * Eskiden selâmlık ile harem arasında eşya alıp vermeye mahsus döner dolap ki, veren ile alan birbirlerini görmezlerdi. * İşlerin idaresi. * Mc: Hile, hile ile iş görme
DOLUNAY : Ottoman Turkish
t. Ayın yuvarlağına karşı gelen yarım küre yüzeyinin tamamıyla aydınlık görünmesi hâli. Ayın 14 veya 15 nci günleri. * Bedir
DOMANİÇ : Ottoman Turkish
Kambur. Tümsekli, fırlak
DOMİNYON : Ottoman Turkish
ing. Büyük Britanya İmparatorluğu'nun, anavatanla aynı hakları olan deniz aşırı parçalarından beherine verilen isim
DONANMA : Ottoman Turkish
kendini donatma, deniz kuvveti, ışıklı şenlik
DOST : Ottoman Turkish
(C.: Dostân) f. Sevilen insan, muhib, yâr. * Erkek veya kadın sevgili, mâşuk, mahbub, mâşuka, mahbube. * Hakiki dost ve âşıkların ve âriflerin âşık oldukları Allah
DOST : Ottoman Turkish
samimi arkadaş
DOSTAN : Ottoman Turkish
(Dost. C.) Dostlar
DOSTANE : Ottoman Turkish
f. Dostça, dostlukla
DOSTÂNE : Ottoman Turkish
arkadaşça
DOSTÎ : Ottoman Turkish
f. Dostluk
DOZ : Ottoman Turkish
Kim: Bir maddenin bir karışıma girmesi gereken muayyen miktarı. * Tıb: Bir hastaya bir defada veya bir günde verilecek ilâç miktarı. * Ölçü, miktar
DOĞA : Ottoman Turkish
(Bak: Tabiat)
DOĞA ÖTESİ : Ottoman Turkish
(Bak: Metafizik)
DOĞMA : Ottoman Turkish
yun. Fikir, rey. * Fls: Kat'i olarak ileri sürülen fikir
DOĞMATİZM : Ottoman Turkish
(Bak: Nassiye)
DRAM : Ottoman Turkish
yun. Korkunç ve kanlı tiyatro piyesi. * Müthiş bir vakıa. Musibet, felâket. Heyecan uyandıran hâdise veya hareket
DRAMATİK : Ottoman Turkish
yun. Drama benzer. Heyecan verici, acıklı. * Temsil yapılmak üzere yazılan heyecan verici veya acıklı tiyatro eseri. Acıklı olanına Trajedi, gülünç olanına da Komedi denir
DU' : Ottoman Turkish
(C.: Ezvâ-Zayân) Erkek baykuş
DU'CE : Ottoman Turkish
Gözün büyük ve siyah olması
DU'K : Ottoman Turkish
Zayıf adam
DU'MA : Ottoman Turkish
Ulu yol
DU'MUS : Ottoman Turkish
(C.: Deâmis) Rengi siyaha benzer bir küçük su canavarı
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani