Ottoman Turkish
DÜMUS : Ottoman Turkish
Geceleyin çok karanlık olmak
DÜMYE : Ottoman Turkish
(C.: Dümâ) Oyun. * Ağaçtan yapılmış nakışlı suret. Sanem
DÜNB(E) : Ottoman Turkish
f. Kuyruk
DÜNBAL(E) : Ottoman Turkish
f. Kuyruk
DÜNBEK : Ottoman Turkish
f. Bekçi davulu. * Dümbelek
DÜNU' : Ottoman Turkish
Horluk, hakirlik
DÜNYA : Ottoman Turkish
"(Müz: Ednâ) (Denâet veya dünüvv. den) En yakın, en aşağı. * Şimdiki âlemimiz. (Ahirete veya ölüme en yakın olmasından bu isim verilmiştir.) (Dünyâ, âhiretin tarlasıdır. Bir kitab-ı Samedanîdir. Hem bir mezraadır. Hem birbiri arkasında dâim gelen geçen âyineler mecmuasıdır. Hem seyyar bir ticaretgâhtır. Hem muvakkat bir seyrangâhtır. Hem bir misafirhânedir.)(Ehl-i dalâletin vekili der ki, ehadisinizde dünya tel'in edilmiş. ""Cife"" ismiyle yâdedilmiş. Hem bütün ehl-i velâyet ve ehl-i hakikat, dünyayı tahkir ediyorlar. ""Fenadır, pistir"" diyorlar. Halbuki: Sen bütün kemalât-ı İlâhiyyeye medar ve hüccet, onu gösteriyorsun ve âşıkane ondan bahsediyorsun?Elcevap
Dünyanın üç yüzü var: Birinci Yüzü
Cenab-ı Hakk'ın esmâsına bakar. Onların nukuşunu gösterir. Mâna-yı harfiyle, onlara ayinedarlık eder. Dünyanın şu yüzü, hadsiz mektubât-ı Samedaniyyedir. Bu yüzü gayet güzeldir. Nefrete değil, aşka lâyıktır.İkinci yüzü
Âhirete bakar. Âhiretin tarlasıdır. Cennet'in mezraasıdır. Rahmetin mezheresidir. Şu yüzü dahi, evvelki yüzü gibi güzeldir. Tahkire değil, muhabbete lâyıktır.Üçüncü yüzü: İnsanın hevesatına bakan ve gaflet perdesi olan ve ehl-i dünyanın mel'abe-i hevesâtı olan yüzdür. Şu yüz çirkindir. Çünkü: Fânidir; zâildir, elemlidir, aldatır. İşte hadiste varid olan tahkir ve ehl-i hakikatın ettiği nefret bu yüzdedir.Kur'ân-ı Hakim'in kâinattan ve mevcudattan ehemmiyetkârane, istihsankârane bahsi ise; evvelki iki yüze bakar. Sahabelerin ve sair ehlullahın mergub dünyaları, evvelki iki yüzdedir. Şimdi dünyayı tahkir edenler dört sınıftır:Birincisi
Ehl-i mârifettir ki, Cenab-ı Hakk'ın mârifetine ve muhabbet ve ibadetine sed çektiği için tahkir eder.İkincisi
Ehl-i âhirettir ki ya dünyanın zaruri işleri onları amel-i uhreviden men'ettiği için veyahut şuhud derecesinde imân ile Cennetin kemalât ve mehâsinine nisbeten dünyayı çirkin görür. Evet Hazret-i Yusuf Aleyhisselâm'a güzel bir adam nisbet edilse yine çirkin göründüğü gibi; dünyanın ne kadar kıymetdar mehâsini varsa, Cennetin mehâsinine nisbet edilse, hiç hükmündedir.Üçüncüsü
Dünyayı tahkir eder. Çünkü; eline geçmez. Şu tahkir, dünyanın nefretinden gelmiyor; muhabbetinden ileri geliyor.Dördüncüsü
Dünyayı tahkir eder. Zira dünya, eline geçiyor. Fakat durmuyor gidiyor. O da kızıyor. Teselli bulmak için tahkir eder. ""Pistir"" der. Şu tahkir ise; o da, dünyanın muhabbetinden ileri geliyor. Halbuki, makbul tahkir odur ki; hubb-u âhiretten ve mârifetullah'ın muhabbetinden ileri gelir.Demek makbul tahkir, evvelki iki kısımdır. Cenab-ı Hak, bizi onlardan yapsın. Âmin. S.) (Bak: Alessevri velhut)"
DÜNYADÂR : Ottoman Turkish
f. Dünya işleriyle uğraşan, mal ve mülk sahibi olan. Dünya hayatına fazla meyilli olan
DÜNYALIK : Ottoman Turkish
t. Zenginlik, para ve mal
DÜNYAPEREST : Ottoman Turkish
f. Dünyaya tapacak derecede ehemmiyet verip âhiretini düşünmeyen. Maddiyatı çok seven
DÜNYEVÎ : Ottoman Turkish
(Dünyeviye) Bu âleme mensub ve müteallik. Dünyaya âit ve dünya ile alâkalı
DÜNYEVÎ : Ottoman Turkish
dünya ile ilgili, dünyalı
DÜNYÂ : Ottoman Turkish
içinde yaşadığımız âlem
DÜNYÂDÂR : Ottoman Turkish
dünyalı
DÜNYÂPEREST : Ottoman Turkish
taparcasına dünyaya yönelen
DÜNÜVV : Ottoman Turkish
Ulaşmak, yakın olmak
DÜR : Ottoman Turkish
(Bak: Dürr)
DÜR-DANE : Ottoman Turkish
f. İnci tanesi. * Mc: Çok güzel ve sevimli çocuk
DÜRAHİS : Ottoman Turkish
Katı nesne. * Gövdesi etli olan insan veya hayvan
DÜRAMİH : Ottoman Turkish
Yürürken sallanan kişi
DÜRB : Ottoman Turkish
(Bak: Derb)
DÜRBE : Ottoman Turkish
Âdet. Haslet. * Cür'et ve mümareset. Tecrübe
DÜRBÎN : Ottoman Turkish
Uzaktan gören, dürbün
DÜRBÎN : Ottoman Turkish
dürbün
DÜRC(E) : Ottoman Turkish
Kutu, kutucuk, küçük kutu. * Mücevherat kutusu. * Hokka gibi olan ağız, biçimli ağız
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani