Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
AKARİB : Ottoman Turkish

akrabalar, yakınlar

AKAS : Ottoman Turkish

Çirkin kokulu olma

AKASİ : Ottoman Turkish

(Aksa. C.) Çok uzaklar

AKASIR : Ottoman Turkish

(Akser. C.) Pek kısalar

AKAT : Ottoman Turkish

Evin ortası. Evin çevresi, etrafı

AKAVİL : Ottoman Turkish

(Bak: Ekavil)

AKAĞA : Ottoman Turkish

Osmanlı saraylarında hizmet gören beyaz hadımağası

AKB : Ottoman Turkish

Sakalın kaba ve sık olması

AKBEH : Ottoman Turkish

(Kabih. den) En çirkin. Çok kabih

AKBEL : Ottoman Turkish

Eğri gözlü. * Kabiliyetli kimse. * En çok beğenilen

AKBENEK : Ottoman Turkish

Gözün saydam tabakasında bir yara veya çıbandan kalan ve görmeyi yavaş yavaş azaltan beyaz benek

AKBİYE : Ottoman Turkish

(Kubâ. C.) Kaftanlar, üste giyilen elbiseler

AKCİĞER : Ottoman Turkish

Göğüs boşluğunu dolduran ve solunmağa yarayan bir organ. Ree

AKD : Ottoman Turkish

Anlaşma. Sözleşme. * Düğümleme. Düğümlenme. Bağ bağlama. Bağlanma.* Huk: Nikâh, hibe, vasiyet, bey' u şirâ gibi şer'î bir muameleyi iki tarafın iltizam ve taahhüd etmeleridir, icab ile kabulün irtibatından ibarettir. Böyle bir muameleye mün'akid denir. Bunun böyle vücuda gelmesine de in'ikad denilir

AKD : Ottoman Turkish

anlaşma, sözleşme

AKD-İ MECLİS : Ottoman Turkish

Konuşmak için toplanma, meclis kurma

AKD-İ MUAVAZA : Ottoman Turkish

Hibe ve sadaka gibi teberruattan olmayıp iki taraftan ivaz verilerek yapılan akd, ivazlı akd. Satış, trampa gibi

AKD-İ ZİMMET : Ottoman Turkish

İslâmlarla muharebe etmiş veya eden bir şahsın veya bir cemaatın İslâm ahd u emânını, yani tâbiiyyetini kabul etmesi

AKDAM : Ottoman Turkish

(Kadem. C.) Ayaklar, kademler

AKDAM : Ottoman Turkish

kademler, ayaklar

AKDAR : Ottoman Turkish

Değerler. Kudretler

AKDEM : Ottoman Turkish

Daha önce. Daha ileri. Daha mühim

AKDEM : Ottoman Turkish

en önceki

AKDEM-İ UMUR : Ottoman Turkish

İşlerin en mühimmi

AKDEMÎN (AKDEMÛN) : Ottoman Turkish

Daha evvelce yaşamış olanlar. Geçmişler. İleride ve daha mühim kimseler. * Eksikler. (Bak: Kudemâ)