Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
EFLUD : Ottoman Turkish

Yetişkin, gürbüz (çocuk)

EFLÂK : Ottoman Turkish

(Felek. C.) Felekler, gökler. Dünyalar, âlemler. Asumanlar

EFLÂK : Ottoman Turkish

gökler

EFLÂTUN : Ottoman Turkish

eski bir filozof

EFN : Ottoman Turkish

Noksan etmek. İçmek. * Sağmak. * Davarın sütü az olmak

EFNAD : Ottoman Turkish

(Fened. C.) Bunaklar, yaşlarının ilerlemesinden bunamış olanlar

EFNAN : Ottoman Turkish

(Fen. C.) Neviler, çeşitler. * (Fenen. den) İnce dallar. * Üslublar, şubeler

EFNAN-I ELVAN : Ottoman Turkish

Renk çeşitleri

EFNİYE : Ottoman Turkish

(Finâ. C.) Avlular

EFRA' : Ottoman Turkish

İşi gücü olmayan adam. Boş dolaşan kişi. * Kuruntulu, vesveseli adam. * Başının saçı tamam olan kimse. (Müe: Für'â)

EFRAD : Ottoman Turkish

(Ferd. C.) Fertler. Askerler

EFRAD-I ADÎDE : Ottoman Turkish

Çok kalabalık fertler

EFRAH : Ottoman Turkish

Ferahlamalar. İç açılmaları. Sevinmeler

EFRAHTE : Ottoman Turkish

f. Yukarı kaldırılmış, yükseltilmiş, yükselmiş

EFRAK : Ottoman Turkish

Ayrılmış. * Çatal ibikli horoz

EFRAN : Ottoman Turkish

Neş'eli, keyifli, sevinçli olan kimse. Mesrur

EFRAS : Ottoman Turkish

(Fers. C.) Atlar. Beygirler

EFRAZ : Ottoman Turkish

f. Kaldırma. Yükseltme. Yüksek. Yukarı. Bülend

EFRAŞTE : Ottoman Turkish

f. Yükseltilmiş, yukarı kaldırılmış

EFRENC : Ottoman Turkish

(Fr: Franc. dan) Bu kelime, Ortaçağda teşekkül ederek, o sıralarda Frankların ve bilhassa Charlemagne'in hükmü altında bulunanlara ve zamanla genişleyerek bütün Avrupalılara denmiştir. Frenk. Avrupalı ve hasseten Fransız

EFRENCÎ (EFRENCİYYE) : Ottoman Turkish

Frenklere yani Avrupalılara mahsus ve aid. * Frengi hastalığıyla alâkalı ve münasebetdar

EFREND : Ottoman Turkish

f. Debdebe, gösteriş, süs, bezek

EFREZ : Ottoman Turkish

Arkası kambur gibi olan (adam.)

EFRUG : Ottoman Turkish

f. şu'le, nur, ziya, ışık

EFRUHTE : Ottoman Turkish

f. Şu'lelenmiş, parlamış, ziyalanmış, nurlanmış, ışıklanmış, aydınlanmış. * Yanmış, tutuşmuş