Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
EKOLALİ : Ottoman Turkish

yun. Psk: Sesleri taklit etme, yansıtma. Çocuk dünyaya geldiği zaman çevresinde konuşulan dilin seslerini çıkaramaz. Kendine mahsus sesleri çıkarır. Çevrede konuşulan dilleri dinleye dinleye çevredeki sesleri taklid etmeye başlar, bu taklid edebildiği sesleri sık sık tekrar eder. Meselâ: ba, ba, ba gibi. Bu dilin gelişmesinde psikolojik bir safhadır. İslâm terbiyesinde dünyada çocuğun duyacağı ilk ses olarak ezan okunur. Çocuk bununla bırakılmamalı, Kur'an sesine küçükten itibaren alıştırmalı, anadili gibi kendine yakın bulmalıdır

EKOLOJİ : Ottoman Turkish

yun. Canlı varlıklarla çevreleri arasındaki münasebetleri araştıran biyoloji kolu

EKONOMİ : Ottoman Turkish

"yun. İktisad. Tutum. Geliri gideri hesaplıyarak lüzumsuz masrafı bırakıp artırmağa çalışmak. Ölçülü ve idâreli harcamak. İnsanların sınırsız olan ihtiyaçlarıyla bunları sağlamaya yarayacak sınırlı imkân ve vasıtalar arasında mümkün olan azami uygunluğu temin için (sağlamak için) yapılan çalışma ve faaliyetler. Bu faaliyetlere hâkim olan kaideleri inceleyen ilim.İktisadî hâdiseler istihsal (üretim), istihlâk (tüketim), mübadele (değişim) ve tevzi (bölüşüm, dağıtım) olmak üzere dört çeşite ayrılır. İktisat ilmi bu hâdiselerin birbirleriyle olan ilişkileri, müvazeneleri (dengeleşimleri), teşkilâtlanma ve idaresi bakımlarından şekillerini inceletmekte ve hâdiselerin matematikî olarak mümkün modellerini bulmaya çalışmaktadır. Günümüzde iktisat politikaları büyük bir ehemmiyet kazanmıştır. İktisadî politikalar, bugünkü dünyamızda iki ana sisteme ayrılmıştır.
Kapitalizm;
Sosyalizm. Bunlar arasında zikredilen ""karma ekonomi"" şekli esas itibariyle bunlardan birine dâhil edilmektedir. İslâm iktisat sistemi bunlardan esastan ayrılmaktadır. Bu iki sistem, dünya hayatını esas alan maddeci sistemlerdir.Kapitalist sistem, emeği ferdî sermayeye sosyalist sistem, emeği devlet tahakkümüne bağlar. Kapitalist sistemde sermaye sahipleri, sosyalist sistemde devlet ve toplum adına bir grup hakim olur. Her iki sistem istismar ""sömürme"" ve tahakküme dayandığı için cemiyet hayatında anarşiyi ve ihtilâlleri doğurmakta, insanlık, barış, huzur ve saadete ulaşamamaktadır.İslâmiyet ise kapitalizmin ferdin istismarını; sosyalizmin kollektif tahakküm ve istismarını ortadan kaldırır. Herkesin kazancı, emeğine göre olur."

EKPEK-ÜL KÜPEKA : Ottoman Turkish

Köpeklerin en köpeği. * Çok âdilik ve alçaklık

EKRA' : Ottoman Turkish

(Bak: Ker')

EKRAD : Ottoman Turkish

Kürtler

EKRAM : Ottoman Turkish

Küçük burunlu. * Küçük boylu

EKRAN : Ottoman Turkish

Üzerine bir cismin hayalinin aksettirildiği saydam olmayan düz satıh

EKREH : Ottoman Turkish

Çok iğrenç, en kerih

EKREH-İ MAHLUKAT : Ottoman Turkish

Mahlukların en kerihi, en iğrenci

EKREM : Ottoman Turkish

Çok cömert, daha kerim, en kerim.(Arkadaş! Şu Zat-ı Nurâni (A.S.M.) mürşid-i imâni, Resul-i Ekrem (A.S.M.) bak nasıl neşrettiği hakikatın nuriyle, Hakkın ziyasıyla, nev-i beşerin gecesini gündüze, kışını bahara çevirerek, âlemde yaptığı inkılâb ile âlemin şeklini değiştirerek nurâni bir şekle sokmuştur. M.N.)

EKREM : Ottoman Turkish

daha kerim, en iyi

EKREM-ÜL EKREMÎN : Ottoman Turkish

Ekremlerin en ekremi. Cenab-ı Hak (C.C.)

EKREMANE : Ottoman Turkish

Ekremce, ekrem olana yakışacak şekilde. Çok elaçıklığıyle, cömertlikle

EKREMİYYET : Ottoman Turkish

Ekremlik, ekrem olma hâli

EKSA : Ottoman Turkish

Üstüste pek çok giyinen (adam.)

EKSANTRİK : Ottoman Turkish

Lât. Merkezden uzakta kurulmuş. * Mat: İç içe olduğu hâlde merkezleri ayrı olan daireler. * Müstesna, taaccüb edilip şaşılacak, hayret verici

EKSEH : Ottoman Turkish

Aksak kimse

EKSELANS : Ottoman Turkish

Fr. Eskiden bakanlar, elçiler ve cumhurbaşkanları için kullanılan bir ünvan

EKSEM : Ottoman Turkish

Büyük karınlı, şişman adam

EKSER : Ottoman Turkish

Pek fazla. Daha çok. Kesrette olan. En çok

EKSER : Ottoman Turkish

daha çok

EKSERİ : Ottoman Turkish

f. Çoğu zaman, çok defa, ekseriyetle

EKSERİYA : Ottoman Turkish

(Ekseriyya) Pek çok zaman, en ziyade, sık sık, ekseriyet üzere, alel-ekser

EKSERİYA : Ottoman Turkish

ekseriyetle, çoğunlukla