Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
AKL-I MAAD (MEAD) : Ottoman Turkish

İrfan ve ilimle terbiye olan âhiretini düşünen akıl. Geleceği kavrayan akıl

AKL-I MAAŞ : Ottoman Turkish

Aklın en alt tabakası. Dünyada geçim işini düşünen akıl

AKL-I MATBU' : Ottoman Turkish

Yaradılıştan olup, her çocukta olan akıl. Öğrenmeden var olan fıtrî akıl. Bu akıl mümeyyiz olmayıp kabil-i hitap değildir

AKL-I MESMU' : Ottoman Turkish

Kabil-i hitab olan akıl. Sonradan tecrübe ve bilgiyle gelişen akıl. Hayrı ve şerri fark edebilen ve mümeyyiz olan kimsenin aklıdır

AKL-I SELİM : Ottoman Turkish

(Hiss-i selim) İyiyi kötüyü farkedip, insana hak ve hakikatı, iman ve İslâmiyeti tâkib ettiren akıl ve düşünüş. Normal ve müsbet düşünce

AKLA' : Ottoman Turkish

Eli kesik

AKLAH : Ottoman Turkish

Sarı dişli

AKLAM : Ottoman Turkish

(Kalem. C.) Kalemler. Oklar. Yayla atılan eski zaman silahlarından biri

AKLAN : Ottoman Turkish

(Bak: Mâile)

AKLEB : Ottoman Turkish

Sarkık dudaklı

AKLED : Ottoman Turkish

Yoğurt

AKLEN : Ottoman Turkish

Akıl ile. Akıl yolu ile

AKLEN : Ottoman Turkish

akılca

AKLEN VE NAKLEN : Ottoman Turkish

Akıl ve haberlerin nakline göre. Akıl ve nakil yolu ile

AKLET : Ottoman Turkish

Yoğurt

AKLİYYAT : Ottoman Turkish

Müşahedeye ve tecrübeye girmeyen ve sadece akıl ile düşünülen şeyler ve hususlar. Nazarî meseleler. (Bak: Mücerredât, Ma'kulat)(Arkadaş! Kalb ile ruhun hastalığı nisbetinde felsefe ilimlerine meyil ve muhabbet ziyade olur. O hastalık marazı da, ulum-u akliyeye tevaggul etmek nisbetindedir. Demek mânevî olan hastalıklar, insanlarıaklî ilimlere teşvik ve sevkeder. Ve akliyat ile iştigal eden, emraz-ı kalbiyeye mübtelâ olur. M.N.)

AKLİYYE : Ottoman Turkish

Akılcılık. Akıl ile anlaşılan ve bulunan. Akıl hastalıkları

AKLİYYUN : Ottoman Turkish

(Rasyonalistler) Herşeyin hakikatını akıl ile bulma iddiasında olan, hadiseleri yalnız akıl ile araştırıp hakikat ve hikmetlerini tam bulamayıp, aklına güvenip dine tâbi olmayan filozoflar ve onların yolunda kalarak dalâlete gidenler. Bunlar iki kola ayrılır. Uluhiyeti ve vahyi inkâr eden birinci kısım, insan aklının her meseleyi çözebileceğini iddia ederler. Allah'a ve vahye inanan ikinci kısım ise, Allah'a, ruha, âhiret gününe, kitap ve peygambere inanmanın makul olduğunu, dinde akla uymayan bir tarafın bulunmadığını isbat etmek isterler

AKLİYYÛN : Ottoman Turkish

aklı tek ölçü kabul eden felsefeciler

AKLİYÂT : Ottoman Turkish

akıl alanına giren şeyler

AKLÎ : Ottoman Turkish

Akıl ile bilinen veya bulunan şey. Akla mensub. Akla dâir ve müteallik

AKLÎ : Ottoman Turkish

akılla ilgili, akıl alanına giren

AKM : Ottoman Turkish

Kısırlık

AKMADDE : Ottoman Turkish

"Anatomi: Omuriliğin dış; beynin iç tabakasını meydana getiren sinir lifleri. Beyin hücrelerinin çoğunu, akmadde teşkil eder."

AKMAR : Ottoman Turkish

(Kamer. C.) Aylar. Yıldızlar