Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
EL-BAB-ÜL EVVEL : Ottoman Turkish

Birinci kısım. İlk cüz. Birinci kapı

EL-BUĞZU FİLLAH : Ottoman Turkish

"Allah için buğzetmek. Bütün şiddet, adavet ve düşmanlık Cenab-ı Hakk'ın (C.C.) rızası dairesindedir. İhlâsı kıracak, hissî hareketten sakınmaktır.(Cay-ı ibret bir hâdise: Bir vakit İmam-ı Ali (R.A.) bir kâfiri yere atmış. Kılıcını çekip keseceği zaman, o kâfir ona tükürmüş. O kâfiri bırakmış, kesmemiş. O kâfir ona demiş ki:
Neden beni kesmedin? Dedi:- Seni Allah için kesecektim. Fakat bana tükürdün, hiddete geldim, nefsimin hissesi karıştığı için ihlâsım zedelendi, onun için seni kesmedim. O kâfir ona dedi: ""Beni çabuk kesmen için seni hiddete getirmekti. Madem dininiz bu derece safi ve hâlistir, o din haktır."" dedi. M.)"

EL-CÜZ'Î : Ottoman Turkish

Man: Mânası, mefhumu başkalarına şâmil olmayan, yani tek mâlum ferde âid olan kelime

EL-ESİRRE : Ottoman Turkish

Taht. Bilinen bir makam sandalyesi. Kürsü

EL-EVVEL : Ottoman Turkish

İbtidası olmayıp, herşey üzerine sâbık olan

EL-EYS : Ottoman Turkish

Vücud. Varlık. Büyük cisim. (Bak: Leys, Eys)

EL-FATİHA : Ottoman Turkish

Kur'ân-ı Kerim'in birinci suresinin adı olup bu sureyi okumaya işâret için söylenir. (Bak: Fâtiha)

EL-HAK : Ottoman Turkish

Hakkın ta kendisi. Tam doğrusu. Tam gerçekten. * Hakkı, hakkı ile izhar ve beyan eden. * Varlığı hiç değişmeyen, ibadete lâyık ve her hakkın sahibi, Allah (C.C.) Âdil-i Mutlak ve Vacib-i lizâtihi

EL-HAKKU YA'LÛ : Ottoman Turkish

Hak gâlib ve yüksektir, meâlindedir. Bu mâna, bir Hadis-i Şerife işaret eder

EL-HALİM : Ottoman Turkish

Suçluların cezalarını derhal vermek iktidarında olduğu halde sonraya bırakan ve yumuşak muamele eden, çok halim. (Allah (C.C.)

EL-HAYY : Ottoman Turkish

Diri ve devamlı hayat sâhibi. Zâtî hayat ile münferid, her şeyi bilen ve her şeye gücü yeten Allah (C.C.)

EL-HAZER : Ottoman Turkish

Sakın! Sakınınız! (manasınadır)

EL-İHSAN ALE-L İHSAN : Ottoman Turkish

İhsan üzerine ihsan, lütuf üzerine lütuf

EL-İNSAF : Ottoman Turkish

İnsaf edilsin, insaf edilmeli, insaf edelim

EL-İYAZÜ-BİLLAH : Ottoman Turkish

Allah'a sığınır, Allah'a iltica ederiz. Allah korusun, Allah saklasın (meâlinde duâ)

EL-KARİA : Ottoman Turkish

Kıyâmet

EL-KÂSİBÜ HABİBULLAH : Ottoman Turkish

Cenab-ı Hakk'ın (C.C.) ma'rifetini ve rızâsını kazanan onun habibidir, sevgili kuludur. (Hadis meâli)

EL-MACİD : Ottoman Turkish

Allah (C.C.)

EL-MECİD : Ottoman Turkish

Esmâ-i İlâhiyedendir

EL-MİNNETÜ LİLLAH : Ottoman Turkish

"Minnet ancak Allah'ındır. ""Ancak Allah'a minnet edilir."""

EL-MÜHEYMİN : Ottoman Turkish

Her şeye dikkat edip koruyan ve emin eden (Allah C.C.)

EL-VALİ : Ottoman Turkish

Her şeye mâlik ve sâhib olan Allah (C.C.)

EL-VEHHAB : Ottoman Turkish

Allah (C.C.)

EL-ÂLÂ : Ottoman Turkish

Cenâb-ı Hakkın lütuf ve ihsanları. Ni'metler

ELA' : Ottoman Turkish

Görünüşü güzel, tadı acı olan bir ağaç