Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
ELGIBTA : Ottoman Turkish

Gıpta olunur, gıpta ederim

ELH : Ottoman Turkish

İbadet

ELHA : Ottoman Turkish

Malâyâni ve boş konuşan. * Dizlerinden biri diğerinden büyük olan deve. * Karnı sarkık olan. (Müennesi: Lahva)

ELHAF : Ottoman Turkish

Kirli, pis

ELHAK : Ottoman Turkish

hakikaten, doğrusu

ELHAL : Ottoman Turkish

şimdi, hâlâ, henüz, şimdiki hâlde

ELHAMDÜ-LİLLAH : Ottoman Turkish

"Kısaca meali: Her ne kadar hamd ve şükür varsa, ezelden ebede ve kimden kime olursa olsun hepsi Allah'a mahsustur. İman, şükür, hamd, memnuniyet ifâde eden bir deyimdir. (Bak: Hamd, Sübhanallah)(Leziz taamlara, hoş meyvelere şâkirane muhabbet-i meşruanın uhrevi neticesi, Kur'anın nassiyle, Cennet'e lâyık bir tarzda leziz taamları, güzel meyveleridir. Ve o taamlara ve o meyvelere müştehiyane bir muhabbettir. Hattâ dünyada yediğin meyve üstünde söylediğin ""Elhamdülillah"" kelimesi, Cennet meyvesi olarak tecessüm ettirilip sana takdim edilir. Burada meyve yersin. Orada ""Elhamdülillah"" yersin. Ve ni'mette ve taam içinde in'âm-ı İlâhiyi ve iltifat-ı Rahmâni'yi gördüğünden o lezzetli şükr-ü mânevi, Cennet'te gayet leziz bir taam suretinde sana verileceği, hadisin nassiyle, Kur'an'ın işârâtiyle ve hikmet ve rahmetin iktizasiyle sabittir. S.)"

ELHAMDÜLİLLÂH : Ottoman Turkish

Allaha hamdolsun

ELHAN : Ottoman Turkish

(Lahn. C.) Lâhnlar, nağmeler, besteler, ezgiler

ELHAN-I ŞİTA : Ottoman Turkish

Cenab Şahâbeddin'in şöhret bulmuş olan bir kış şiiri. Kış nağmeleri

ELHANNAS : Ottoman Turkish

sinsice aldatan şeytan

ELHASIL : Ottoman Turkish

Hasılı, sözün özü, kelâmın lübbü, neticesi, kısası, kısacası. Hülasa-i kelâm, netice-i kelâm, filcümle

ELHAZ : Ottoman Turkish

(Lahz. C.) Göz ucu ile bakışlar

ELHUBBU-LİLLAH : Ottoman Turkish

Allah için sevmek. Muhabbet, dostluk, sevgi sırf Allah içindir. Hoş geçim, insanlara olan muhabbet Cenab-ı Hakk'ın rızası içindir. (Bak: Mana-yı harfî)

ELHUBBULİLLÂH : Ottoman Turkish

sevgi Allah içindir

ELHÂSIL : Ottoman Turkish

kısacası, özetle

ELHÜKMÜ-Lİ-L EKSER : Ottoman Turkish

Çokluğa, ekseriyete göre karar verilir. Hüküm ekseriyete göredir

ELHÜKMÜ-LİLLAH : Ottoman Turkish

Hüküm Allah'ındır

ELHÜKMÜLİLEKSER : Ottoman Turkish

hüküm eksere göre verilir

ELİBAB : Ottoman Turkish

Durdurmak. Lâzım olmak

ELİBBA' : Ottoman Turkish

(Lebib. C.) Akıllılar, kâmiller, kemalât sahipleri, olgun kimseler

ELİF : Ottoman Turkish

Munis, sahip, dost

ELİL : Ottoman Turkish

İnlemek, enin

ELİM : Ottoman Turkish

(Elime) Acı veren, acıtan, ağrıtan. Çok şiddetli ağrı veren

ELİPS : Ottoman Turkish

Fr. Odaklar adı verilen sabit iki noktasından uzaklıkları toplamı sabit olan noktaların gösterdiği kapalı eğridir. Eğri ve kapalı bir geometrik şekildir. Karşılıklı iki tarafından genişlemiş bir çemberi andırır