Multilingual Turkish Dictionary Ottoman Turkish

ELSİNE-İ SELÂSE : Ottoman Turkish

Üç lisan. Türkçe, Arapça ve Farsça

ELSİNE-İ TERKİBİYE : Ottoman Turkish

"Birbirine eklenen kelimelerle konuşulan diller. Terkibli ifâdesi çok olan, Arabçaya uymayan lisanların hususiyeti. (Arabî Lisanına ""Tasrifî"" denilir. Çünkü aynı kökten kelimeler rahatlıkla yapılmaktadır. Arabçaya bu hususta yetişen başka bir lisan yoktur.)"

ELSİNE-İ ŞARKİYE : Ottoman Turkish

Doğu dilleri

ELT : Ottoman Turkish

Noksanlaştırmak. Hapsetmek. * Yemin vermek

ELTA' : Ottoman Turkish

Boz dudaklı. Dişlerinin rengi değişmiş olan

ELTAF : Ottoman Turkish

(Lutf. C.) Lütuflar, iyi muameleler, iyilikler, iyilikseverlikler. Nezaketler, nazik davranmalar. Okşamalar

ELTİ : Ottoman Turkish

t. İki kardeş zevcelerinin her birine nisbetle diğeri. Bir kadının kaynının zevcesi

ELTÂF : Ottoman Turkish

lütuflar, en latîf, en hoş

ELUF : Ottoman Turkish

Ülfeti fazla, herkesle konuşup görüşmeye alışık olan kimse

ELUH : Ottoman Turkish

Kasem, and, yemin

ELUK : Ottoman Turkish

Sefir, büyük elçi

ELUKE : Ottoman Turkish

Risalet

ELULE : Ottoman Turkish

Semiz, besili koyun

ELVAH : Ottoman Turkish

(Levha. C.) Levhalar. Tablolar

ELVAH : Ottoman Turkish

levhalar, tablolar

ELVAH-I MAHFUZA : Ottoman Turkish

(Bak: Hafiziyyet, Levh-i Mahfuz)

ELVAH-I ÂLEM : Ottoman Turkish

Âlemin görünüşü, manzara ve levhaları

ELVAN : Ottoman Turkish

(Levn. C.) Renkler. Muhtelif görünüşler

ELVAN : Ottoman Turkish

enkler

ELVAN-I İBADET : Ottoman Turkish

İbadet renkleri. * Mc: İbadet çeşitleri.(Nasılki insan, şu âlem-i kebirin bir misal-i musaggarıdır ve Fâtiha-i Şerife, şu Kur'an-ı Azîmüşşan'ın bir timsal-i münevveridir. Namaz dahi bütün ibadatın envâını şâmil bir fihriste-i nuraniyedir ve bütün esnaf-ı mahlukatın elvan-ı ibadetlerine işaret eden bir harita-i kudsiyedir. S.)

ELVAN-I SEB'A : Ottoman Turkish

Yedi renk

ELVANISEBA : Ottoman Turkish

yedi renk

ELVE : Ottoman Turkish

Yemin etmek, kasem

ELVEDA : Ottoman Turkish

Allah'a emânet olun. Allah'a ısmarladık (yerine söylenen bir ta'birdir)

ELVEDÂ : Ottoman Turkish

şu ayrılık!