Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
EM'AK : Ottoman Turkish

(Meak. C.) Göz pınarları

EM'AT : Ottoman Turkish

"Gövdesinde kılı olmayan kimse. * Tüyü dökülen kurda ""zi'b-i em'at"" derler."

EM'AZ : Ottoman Turkish

(C.: Emâız) Sert, sağlam, taşlı yer

EM'Â : Ottoman Turkish

(Miâ. C.) Bağırsaklar

EM'Â-İ GALİZA : Ottoman Turkish

Kalın bağırsaklar

EM'Â-İ RAKİKA : Ottoman Turkish

İnce bağırsaklar

EMACİD : Ottoman Turkish

(Emced. C.) Emcedler, en şanlılar, en şerefliler, eşrefler, en fazla haysiyet ve onur sahibi olan kimseler

EMAK : Ottoman Turkish

Uzun, tavil

EMALE : Ottoman Turkish

(Bak: İmâle)

EMALİC : Ottoman Turkish

(Ümluc. C.) Fidanlar, yapraklar, uzun yapraklı otlar

EMALİS : Ottoman Turkish

"(İmlis""e"". C.) Otsuz ve susuz sahralar, çöller."

EMAM : Ottoman Turkish

Bir şeyin ön tarafı

EMAM : Ottoman Turkish

ön taraf

EMAN : Ottoman Turkish

Korkusuzluk. * Af ve yardım dileme. Eminlik. (Bak: Aman)

EMAN : Ottoman Turkish

güven, güvenlik

EMAN-HAH : Ottoman Turkish

f. Eman isteyen, eman diliyen, aman diyen

EMANAT : Ottoman Turkish

(Emanet. C.) Emanetler

EMANET : Ottoman Turkish

"Eminlik. İstikamet üzere bulunmak. * Birisine koruması için teslim edilen şey. Birisine bir şeyi koruması için teslim edilen şey. Birisine bir şeyi koruması için bırakma. Emniyet edilip inanılan şey. * Başkasının hukuku emniyet edilip, inanılabilen. * Osmanlılar Devrinde bazı devlet dairelerine verilen isim. Şehr emâneti, Rusumat emâneti gibi...(Dinimiz, emaneti ehline bırakmamızı emreder. İdare makamları da birer emanettir. Hz. Ömer (R.A.) halifelik makamına getirilince şöyle demiştir: ""Ey insanlar! Ben Allah ve Peygamberimize itaat ettiğim sürece, siz de bana uyun ve itaat edin. Doğru yoldan saparsam, kılıçlarınızla beni doğrultun."" Demek ki müslüman hata ve haksızlık karşısında pasif kalamaz.)"

EMANETDAR : Ottoman Turkish

f. Kendisine birşey emanet edilen kimse, emanetçi

EMANETDARÎ : Ottoman Turkish

f. Emanetçilik

EMANETEN : Ottoman Turkish

Emanet yoluyla, emanet olarak. * Bir resmî daire tarafından bizzat, ihale şeklinde ve iltizam suretiyle olmayarak

EMANİ : Ottoman Turkish

Emniyetler. Niyetler, gayeler, istekler. Arzular, dilekler. * f. Eminlik, korkusuzluk

EMANİ-İ MAHSUSA : Ottoman Turkish

Hususi arzular, özel maksatlar

EMARAT : Ottoman Turkish

Emareler, nişanlar, işaretler, ip uçları

EMARAT-I HASENE : Ottoman Turkish

İyi alâmetler