Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
AKMED : Ottoman Turkish

Ensesi uzun ve kalın olan kimse. * Uzun boylu

AKMER : Ottoman Turkish

Ay gibi beyaz (yüz). Akça şey

AKMİSE : Ottoman Turkish

(Kamis. C.) Gömlekler

AKMİŞE : Ottoman Turkish

(Kumaş. C.) Kumaşlar, dokumalar

AKMUS : Ottoman Turkish

Eşek, hımar

AKMÎ : Ottoman Turkish

Yıpranmış, eskimiş. * Anlaşılmaz

AKNA : Ottoman Turkish

İnce, yumru burunlu kimse

AKNA' : Ottoman Turkish

En çok kanaat getiren, en mukni'

AKNAN : Ottoman Turkish

(Kınn. C.) Kullar, köleler

AKONİTİN : Ottoman Turkish

Fr. Kurtboğan denilen bir bitkiden çıkan zehirleyici bir madde

AKONT : Ottoman Turkish

Fr. Sonradan hesaplaşmak üzere bir borç veya kazanç hissesinden alacaklıya yapılan ödeme

AKRA' : Ottoman Turkish

Başı kel olan. * Saçları dökülmüş olan. * Çıplak dağ

AKRABA : Ottoman Turkish

Aralarında soyca, nesebce yakınlık olanlar. Yakınlar

AKRABÂ : Ottoman Turkish

yakınlar, hısımlar

AKRAD : Ottoman Turkish

Emir, bey

AKRAH : Ottoman Turkish

Alnının ortasında akçe kadar beyaz yeri olan at

AKRAN : Ottoman Turkish

(Karin. C.) Birbirlerine derece, sınıf, liyâkat ciheti ile benzeyenler. Mümâsil. Emsal

AKRAS : Ottoman Turkish

(Kurs. C.) Yuvarlaklar, daireler, çemberler

AKRAT : Ottoman Turkish

Kaşları olmayan

AKRE' : Ottoman Turkish

Çok lâtif ve pek güzel Kur'an okuyan

AKREB : Ottoman Turkish

Zehirli ve tehlikeli küçük hayvancık. * Saatin kısa ibresi. * Semâda bir burç ismi

AKREB : Ottoman Turkish

daha yakın, pek yakın

AKREB-İ MEKNİYYAT : Ottoman Turkish

"Huk:Meşrut-un lehi bildiren zamirin en yakın mercii mânasını anlatır. Meselâ: Bir vakfiyede vâkıf tevliyetini evvelâ kendisine, sonra oğlu ""A"" ya, sonra çocuklarına şart etse, çocukları tabirindeki zamir vâkıfın kendisine değil de en yakın merci'i bulunan ""A"" nın çocuklarına hamlolunur. (Huk.L.)"

AKREBE : Ottoman Turkish

"Dişi akrep. * Çevik ve zeki cariye. * Ayakkabı bağcığı. * Kazan, tencere gibi eşyaları ateş üzerine asmağa yarayan ""S"" şeklindeki kanca."

AKREBEK : Ottoman Turkish

f. Küçük akrep. Saatin kısa olan ibresi