Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
ENDUHTE : Ottoman Turkish

f. Biriktirmiş, biriktirilmiş. Kazanmış, kazanılmış, Hazırlanmış. * Ödenmiş

ENDUZ : Ottoman Turkish

f. Kazanan, elde eden, biriktiren, toplıyan mânalarına gelir ve kelimeleri sıfat yapar

ENDÂM : Ottoman Turkish

eden, boy

ENDÎŞE : Ottoman Turkish

kaygı

ENDÜLÜS : Ottoman Turkish

ir islâm devleti

ENDÜSTRİ : Ottoman Turkish

Fr. Sanayi, imalât, sanatlar. Hammaddeyi mâmul eşya hâline getirme. Bu da ikiye ayrılır.
Küçük sanayi: Ev ve atölyelerde basit âlet ve makinelerle eşya imalâtıdır.
Büyük sanayi: Su buharı, akaryakıt, elektrik, atom enerjisi gibi büyük çapta enerji kaynaklarından faydalanılarak fabrikalarda seri hâlde ve çok miktarda yapılan imalâttır

ENE : Ottoman Turkish

Ben. * Gr: Birinci şahıs zamiri. (Bak: Enaniyet)

ENE : Ottoman Turkish

en, benlik

ENERJİ : Ottoman Turkish

Fr. Kuvvet. Güç. Fiziki kuvvet. * Gücünü harcama isteği ve iktidarı

ENERJİ : Ottoman Turkish

güç

ENES : Ottoman Turkish

Üns mânasına kullanılır ve vahşetin zıddıdır

ENES İBN-İ MALİK : Ottoman Turkish

Ensardan ve Ashâb-ı Kiram'ın fakihlerindendir. Hicretin ibtidasından itibaren on sene Resul-i Ekrem Efendimizin (A.S.M.) hizmetinde bulunmakla şeref kazanmıştır.Resul-i Ekrem'den (A.S.M.) 2630 Hadis-i Şerif rivâyet etmiştir. 100 yaşına kadar yaşamış, hicri 92 veya 94 senelerinde Basra'da ebedî hayata kavuşmuştur. En son vefat eden sahabe, Hazret-i Enes'tir. (R.A.)

ENF : Ottoman Turkish

Burun. Koku ve teneffüse mahsus âzâ. * Bir şeyin ucu veya evveli veya en şiddetlisi. * Bir şeyin sivri yeri. * Bir şeyin en şerefli olan yeri

ENFA' : Ottoman Turkish

Daha nâfi. Daha menfaatli. Pek faydalı

ENFAL : Ottoman Turkish

Ganimetler. Düşmandan alınan mallar

ENFAL SURESİ : Ottoman Turkish

Kur'ân-ı Kerim'in
suresidir

ENFAR : Ottoman Turkish

(Nefir. C.) Cemaatler, topluluklar, cemiyetler. Halk, ahali, kalabalıklar, izdihamlar

ENFAS : Ottoman Turkish

(Nefes. C.) Nefesler. Soluklar. * Ruhlar. Canlar. * Cevherler. * Duâlar

ENFAS-I HAYRİYYE : Ottoman Turkish

Hayırlı nefesler

ENFAS-I MA'DUDE : Ottoman Turkish

Sayılı nefesler. İnsan hayatı. Miktarı muayyen olan ömür dakikaları

ENFES : Ottoman Turkish

Daha hoş. Çok hoş. Daha iyi. Pek nefis

ENFES : Ottoman Turkish

pek nefis, çok hoş

ENFES-İ ÂSÂR : Ottoman Turkish

Eserlerin en nefisi, eserler içinde en değerli olanı

ENFEZ : Ottoman Turkish

En nüfuzlu, daha tesirli

ENFİYE : Ottoman Turkish

Buruna çekilen çürütülmüş tütün tozu