Ottoman Turkish
ERBAB-I DENÂET : Ottoman Turkish
Alçak ve rezil kimseler
ERBAB-I GARAZ : Ottoman Turkish
f. Garaz sahibleri, kötü niyetliler
ERBAB-I SİYER : Ottoman Turkish
Tarihçiler. Peygamberimiz Resul-i Ekrem'in (A.S.M.) hayatını bilenler
ERBAH : Ottoman Turkish
(Ribh. C.) Ribhler, faydalar, kazançlar, kârlar, gelirler. * Faizler
ERBAİN : Ottoman Turkish
Kırk. Kırk gün devam eden kara kış
ERBAİYYET : Ottoman Turkish
Dört olmak
ERBAUN : Ottoman Turkish
Kırk sayısı
ERBAŞ : Ottoman Turkish
Ask: Subay ve assubayların dışında kalan rütbeli asker
ERBED : Ottoman Turkish
Boz renkli
ERBÂB : Ottoman Turkish
sahipler, becerikliler, terbiyeciler
ERBÂİN : Ottoman Turkish
kırk
ERBÂİYYET : Ottoman Turkish
dört olmak
ERC : Ottoman Turkish
Uzunluğuna yapılan ev
ERCA : Ottoman Turkish
Çok rica edilen, pek fazla taleb edilen, çok istenilen
ERCAF : Ottoman Turkish
(C.: Eracif) Yalan haber
ERCAH : Ottoman Turkish
Daha üstün, daha râcih
ERCAL : Ottoman Turkish
(Ricl. C.) Ayaklar
ERCAN : Ottoman Turkish
Fars diyarında bir yerin adı
ERCEL : Ottoman Turkish
Büyük ayaklı kişi. * Ayakları siğilli olan at
ERCEN : Ottoman Turkish
Dübüründe zahmeti olan deve
ERCİL : Ottoman Turkish
ot.: Ceviz-i hindi. Hindistan cevizi
ERCİYE : Ottoman Turkish
Arkaya, sonraya bırakılan şey
ERCMENDÎ : Ottoman Turkish
f. Haysiyetli, şerefli, itibarlı, muhterem
ERCUZE : Ottoman Turkish
(Bak: Kaside-i Ercuze)
ERCÛZE : Ottoman Turkish
Hazreti Alinin meşhur bir kasidesi
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani