Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
ERM : Ottoman Turkish

Bükmek

ERMAGAN : Ottoman Turkish

f. Armağan, hediye. Bir kimseye bir işteki muvaffakiyetinden dolayı verilen hediye

ERMAH : Ottoman Turkish

(Remh. C.) Remhler, darbeler, vuruşlar. * (Rumh. C.) Rumhlar, süngüler, mızraklar

ERMAM : Ottoman Turkish

(Rimme. C.) Çürük kemikler

ERMAN : Ottoman Turkish

f. Arzu, istek, taleb. * Pişmanlık, pişman olmak, nedamet

ERMAN-HÂR : Ottoman Turkish

f. Pişman olan, nedamet eden

ERMAS : Ottoman Turkish

Gözü çapaklı kişi

ERMED : Ottoman Turkish

Kül rengi, gri. Boz renkli nesne. * Gözü ağrıyan adam

ERMEDA : Ottoman Turkish

Ateş külü

ERMEL : Ottoman Turkish

(C.: Erâmil) Ayakları siyah olan koyun. * Kadını olmayan erkek

ERMELE : Ottoman Turkish

(C.: Erâmil) Erkeği olmayan kadın

ERMENİ : Ottoman Turkish

Eskiden batı Asya'nın kuzey kısmında ve Avrupa'nın Asya'ya komşu olan bazı yerlerinde dağınık şekilde yaşayan bir milletti ki, İranlılar ve Romalılar tarafından birçok defa mağlub edilmeleri üzerine çeşitli yerlere dağılmışlardır. Ve bu dağılma sonucunda büyük şehirlere de yerleşerek san'at, kuyumculuk ve ticaret gibi işleri elde etmişlerdir. Ermeniler nerede varsa, bugün kendi dillerini konuşmaktadırlar. Anadolu'da yaşayanların bir kısmı Türkçe ve Kürtçeyi de iyi bilirler

ERMİDA' : Ottoman Turkish

Kül

ERMİYE : Ottoman Turkish

(Remi. C.) Remiler, kasırga bulutları ki, bu bulutlardan dolu yağar

ERMUN : Ottoman Turkish

f. Gündelikçiye verilen peşin ücret

ERNEB : Ottoman Turkish

Tavşan. * Kadın ziynetlerinden biri. * İri fare

ERNEBE : Ottoman Turkish

(C.: Eranib) Burun ucu

ERRAC : Ottoman Turkish

Fesatçı, müzevir, yalancı adam, sahtekâr

ERRAHİM : Ottoman Turkish

En merhametli, büyük nimetler veren, verdiği nimetleri iyi kullananları daha büyük ve ebedi nimetler vermek suretiyle mükâfatlandıran Allah (C.C.)

ERRE : Ottoman Turkish

f. Tahta kesecek dişli âlet, bıçkı. (Küçüğüne verilen testere ismi bundan gelir.)

ERRE-HÂNE : Ottoman Turkish

f. Bıçkı yeri, hızar

ERRE-KEŞ : Ottoman Turkish

f. Bıçkıcı

ERREZZAK : Ottoman Turkish

Bütün rızıkları ve faydalanacak şeyleri yaratan ve ihsan eden Allah (C.C.)

ERS : Ottoman Turkish

f. Gözyaşı

ERSAD : Ottoman Turkish

(Rasad. C.) Rasadlar, gözlemler, gözetlemeler, gözlemeler