Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
AKSA' : Ottoman Turkish

Boynuzu arka tarafına kaymış olan koyun

AKSA-L-GAYAT : Ottoman Turkish

Gayelerin en ilerisi, en büyüğü

AKSA-YI GARB : Ottoman Turkish

Uzak garp, uzak batı

AKSA-YI MERAM : Ottoman Turkish

Meramların, arzuların en sonu. Emellerin son haddi

AKSAB : Ottoman Turkish

(Kusb. C.) Kalın bağırsaklar

AKSAD : Ottoman Turkish

Kırık şey

AKSAKAL : Ottoman Turkish

Köy ihtiyarı. Köy ihtiyar heyetinin başı.Muhtar

AKSAM : Ottoman Turkish

Dişi yarısından ufanmış. * Boynuzsuz davar

AKSAM-I SEB'A : Ottoman Turkish

Yedi kısım. * Gr: Kelimelerin (sahih, misâl, muzaaf, lefif, nakıs, mehmuz, ecvef) bölümleri

AKSAM-I SELASE : Ottoman Turkish

Üç kısım. * Gr: İsim, fiil, harf bölümleri

AKSAR : Ottoman Turkish

(Akser) Daha kısa. Pek kısa. En kısa

AKSAT : Ottoman Turkish

Çok doğru olan şey. Ayakları kuru olan hayvan

AKSATA : Ottoman Turkish

(Bak: Ahz u ita)

AKSAY : Ottoman Turkish

Çok uzak

AKSER : Ottoman Turkish

(Kasir. den) (C: Akasır) En kısa, çok kısa

AKSER-İ EYYAM : Ottoman Turkish

En kısa gün, günlerin en kısası

AKSER-İ TURUK : Ottoman Turkish

En kısa yol, yolların en kısası

AKSET : Ottoman Turkish

Ahsen, en güzel.AKSÎ
İnatçı. * Geçimsiz, huysuz. Uğursuz. * Ters, zıd

AKSİSADÂ : Ottoman Turkish

ses yankısı

AKSİYON : Ottoman Turkish

Fr. Şirket ve ticaret hissesi. * Kuvvet ve enerjinin dışa ve fiile çıkması

AKSON : Ottoman Turkish

yun.Tıb: Sinir hücrelerinden çıkan uzantıların en önemlisi

AKSU : Ottoman Turkish

t. Gözlerde görülen bir hastalık

AKSÂ : Ottoman Turkish

en son

AKSÂ-YI BİLÂD : Ottoman Turkish

Bir memleketin sınır bölgeleri, hudut beldeleri

AKSÂ-YI EMEL : Ottoman Turkish

Mefkûre, ideal, gaye-i hayal