Ottoman Turkish
ES'AD : Ottoman Turkish
Daha mes'ud, en bahtiyar. Daha said olan. En mes'ud
ES'AL : Ottoman Turkish
Dişinin yanında zâid bir diş daha biten kimse
ES'AR : Ottoman Turkish
(Sı'r. C.) Narhlar. Satılan şeylerin bilinen ve değişmeyen fiatları
ES'ELÜKE : Ottoman Turkish
Senden isterim (meâlinde)
ES'İLE : Ottoman Turkish
(Sual. C.) Sualler. Bir şey istemeler. Sorular
ES'İLE-İ SİTTE : Ottoman Turkish
Altı suâl. * Risale-i Nur Külliyatından Mektubat Mecmuasında bir küçük risâlenin adı
ESA : Ottoman Turkish
Merhem, tiryak, ilâç
ESA' : Ottoman Turkish
Atmak
ESABE : Ottoman Turkish
(C.: Esâib) Bir nevi ağaç
ESABİ' : Ottoman Turkish
(İsbi'. C.) Parmaklar
ESABİ-ÜL KADEM : Ottoman Turkish
Ayak parmakları
ESABÎ' : Ottoman Turkish
(Üsbu'. C.) Haftalar, yedi günlük zamanlar
ESADD : Ottoman Turkish
Menedici
ESAFİL : Ottoman Turkish
(Esfel. C.) Esfeller. Sefâlet çekenler. Pek adi ve bayağı kimseler. Çok alçak olanlar
ESAHH : Ottoman Turkish
En sahih. Çok doğru. İllet ve kusurdan çok uzak ve beri olan $
ESAHH : Ottoman Turkish
daha doğru
ESAKİF : Ottoman Turkish
(Eskef. C.) Eskiciler, kunduracılar
ESAKK : Ottoman Turkish
Yürürken dizlerini birbirine vuran
ESAKIF : Ottoman Turkish
(Üskuf. C.) Piskoposlar, başpapazlar, metropolitler
ESAL : Ottoman Turkish
Tâzim etmek, övüp medhetmek
ESALE : Ottoman Turkish
Uzun yüzlü olmak. Sarkık olmak
ESALİB : Ottoman Turkish
(Üslub. C.) Üslublar. Tarzlar. Cihetler
ESAM : Ottoman Turkish
Günah. * Günah için olan cezâ
ESAME : Ottoman Turkish
Askerlerin. ve bilhassa Yeniçerilerin kaydı, ulüfe defteri
ESAMİ : Ottoman Turkish
İsimler, adlar
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani