Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
ESCA' : Ottoman Turkish

(Sec'. C.) Edb: Nesirde fıkra sonlarının kafiye tarzında olan uygunlukları, vezinli nesirler

ESCAL : Ottoman Turkish

(Secel. C.) İçi su dolu kovalar

ESCER : Ottoman Turkish

Kırmızı gözlü kimse. * Su biriken yer

ESDAF : Ottoman Turkish

Sadefler, inci kabukları. * Midye ve isridye gibi deniz mahluklarının şeffaf, parlak kabukları

ESDAK : Ottoman Turkish

(Sıdk. dan) Çok sadık, doğru ve emniyetli kimse

ESDİKA : Ottoman Turkish

Sâdıklar, sâdık olanlar

ESDİKÂ : Ottoman Turkish

sadıklar

ESDÂF : Ottoman Turkish

sadefler, inci kabukları

ESED : Ottoman Turkish

Arslan, şir

ESED : Ottoman Turkish

aslan

ESEDD : Ottoman Turkish

Sağlam, kavi, muhkem

ESEDULLAH : Ottoman Turkish

Allah'ın arslanı. * Hz. Ali'nin (R.A.) bir nâmı, lâkabı

ESEDÎ : Ottoman Turkish

Arslana aid. * Üzerinde arslan resmi bulunan mâdeni para

ESEF : Ottoman Turkish

Hüzün, gam, nedamet, pişmanlık. Daralmak. Elden çıkan bir şey için hâsıl olan üzüntü

ESEF : Ottoman Turkish

tasa, üzüntü, gam

ESEF-HAN : Ottoman Turkish

f. Acıyan, merhamet eden, şefkat eden, esef eden

ESEF-NAK : Ottoman Turkish

f. Hüzünlü, acıklı, esefli

ESEFA : Ottoman Turkish

Vâ esefâ! Eyvah, yazık!

ESEFÂ : Ottoman Turkish

yazık!

ESEKK : Ottoman Turkish

Tavşan. * Kulağı kesik olan. * Küçük kulaklı. * Kulağı işitmeyen. Sağır

ESELE : Ottoman Turkish

(C. Eselât) Dil ucu. * Urgan ucu. Uzun süngü

ESENN : Ottoman Turkish

Daha yaşlı, en yaşlı. İhtiyar

ESER : Ottoman Turkish

Serçe kuşu. Usfur. * Göbeğinde illeti olan

ESER : Ottoman Turkish

yapı, iz, kitap

ESER-İ CEDİD : Ottoman Turkish

Eskiden imâl edilen kâğıt cinslerinden birinin adı idi