Ottoman Turkish
ESHEL : Ottoman Turkish
Çok kolay, daha kolay, asan
ESHEL : Ottoman Turkish
daha kolay
ESHEL-İ TARİK : Ottoman Turkish
En çıkar yol. En kolay ve kestirme olan yol
ESHEL-İ UMUR : Ottoman Turkish
İşlerin en kolayı
ESHER : Ottoman Turkish
Uyanık kimse
ESHİYA : Ottoman Turkish
(Sahi. C.) Cömertler, sahiler
ESHÂB : Ottoman Turkish
sahipler
ESİ : Ottoman Turkish
(C: Esât) İlaç yapmak
ESİD : Ottoman Turkish
Ev önü. * Bağlanmış kapı
ESİF : Ottoman Turkish
Kederli, esefli, tasalı, gamlı
ESİHHA' : Ottoman Turkish
(Sahih. C.) Özürsüz olanlar, sıhhati yerinde ve vücudu sıhhatte olan kimseler
ESİL : Ottoman Turkish
(C.: Asal-Esail-Usul) İkindi sonrasından akşama kadar olan vakit. * Kavi, muhkem, sağlam
ESİM : Ottoman Turkish
(İsm. den) Günahkâr, günah işlemiş, kabahatlı, cürümlü, suçlu, yalancı kişi
ESİNNE : Ottoman Turkish
(Sinân. C.) Kılıçlar, seyfler. * Süngüler. * Bileği taşları
ESİR : Ottoman Turkish
Kul, köle. Harpte teslim alınan düşman. Teslim olan
ESİR : Ottoman Turkish
savaşta teslim alınan kimse
ESİR-İ HARB : Ottoman Turkish
Harp esiri, harpte esir edilmiş olan
ESİRE : Ottoman Turkish
Seçkin, güzide. * İlim bakiyyesi
ESİRRE : Ottoman Turkish
Tahtlar, oturulacak yerler. * Milletin belli başlı ileri gelenleri
ESİRÂNE : Ottoman Turkish
f. Esirce, kölece
ESİRÎ : Ottoman Turkish
Esir ile alâkalı. Uçacak gibi hafif
ESİS : Ottoman Turkish
Çok olan şey, kesir
ESKAB : Ottoman Turkish
Delmek. * Ateş yakmak
ESKAF : Ottoman Turkish
Uzun boylu, iri kimse
ESKAL : Ottoman Turkish
(Sekal. C.) Ağır yükler, ağır şeyler. Kalabalık, ağırlık
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani