Ottoman Turkish
ETBA' : Ottoman Turkish
Tâbi olanlar, bağlı olanlar, emri altında bulunanlar. (Cenâb-ı Hakka ve Resul-ü Ekreme (A.S.M.) tâbi ve muti olan veli bir üstâdın ve bir mürşid-i ekmelin gösterdiği Hak ve hakikat, iman ve Kur'ân yolunda gidenler, ona tâbi' olanlar.)
ETBAK : Ottoman Turkish
(Tabak ve Tabaka. C.) Yemek tepsileri, sofraları. Büyük sahanlar. * Tabakalar, dereceler, mertebeler, katlar. * Kabileler, kavimler, aşiretler
ETBÂ : Ottoman Turkish
tâbî olanlar, bağlılar
ETELAN : Ottoman Turkish
Adım birbirine yakın olmak
ETEMM : Ottoman Turkish
Tam, en mükemmel, hiç noksansız
ETEMM : Ottoman Turkish
en tam, noksansız
ETENAN : Ottoman Turkish
Adım birbirine yakın olmak
ETENE : Ottoman Turkish
Hayvanlarda ana ile cenin arasındaki kan alış-verişini temin eden organ. * Bitkilerde yumurtacıkların yumurtalığa yapışık bulundukları doku
ETEYEMMENÜ : Ottoman Turkish
(Teyemmün. den) Ben kendimi teyemmün ediyorum (meâlindedir). (Bak: Teyemmün)
ETFAL : Ottoman Turkish
(Tıfl. C.) Çocuklar, tıfıllar
ETFAL-İ BAĞ : Ottoman Turkish
Yeni yetişen körpe hâlindeki fidanlar
ETFAL-İ MEKÂTİB : Ottoman Turkish
Mekteb çocukları, okul talebeleri
ETFALİYET : Ottoman Turkish
Çocukluklar. Çocukluk halleri
ETFÂL : Ottoman Turkish
tıfıllar, çocuklar
ETHAL : Ottoman Turkish
Kâbe-i Şerif yakınında bir dağın adı. * Bulanık su veya şerbet
ETİ : Ottoman Turkish
Bir kişinin bir yere su iletmek için yaptığı ark. * Sel
ETİBBA : Ottoman Turkish
Tabibler, tıb ilmini bilenler, doktorlar
ETİBBA-İ HASSA : Ottoman Turkish
Saray hekimleri, saray doktorları
ETİKET : Ottoman Turkish
Fr. Bir şeyin cinsini, miktarını veya fiyatını belli etmek için üzerine konan küçük yafta. * Teşrifat, görgü
ETİME : Ottoman Turkish
(C.: Etâyim) Ateş yakacak yer
ETİR : Ottoman Turkish
Günah
ETKA : Ottoman Turkish
(Taki. den) Allah korkusu ile günahtan çok fazla çekinen. Haram veya helâl olduğunu iyice bilmediği şüpheli şeyleri yapmayan. Günah işlemeyen. Her şeyde Cenab-ı Hakk'ın rızasını gaye ve maksad edinen
ETKA : Ottoman Turkish
günah işlemekten çok çekinen
ETKIYA : Ottoman Turkish
(Taki. C.) Çok takvâ sâhibi olanlar. Takiler. Takvâda çok ileri giden mes'ud kimseler
ETKIYÂ : Ottoman Turkish
çok takvalılar
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani