Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
EVLİYA ÇELEBİ : Ottoman Turkish

"Kütahya'lı olup, Mi: 25 Mart 1611'de doğmuştur. Meşhur eseri; Seyahatnâme'sidir."

EVLİYA-İ İZÂM : Ottoman Turkish

Büyük evliya

EVLİYA-İ UMUR : Ottoman Turkish

"İş başında bulunanlar, işleri idâreye vazifeli olanlar.(Ey evliya-i umur! Tevfik isterseniz, kavânin-i Âdetullaha tevfik-i hareket ediniz. Yoksa tevfiksizlik ile cevab-ı red alacaksınız. Zira, mâruf umum Enbiyanın memâlik-i İslâmiye ve Osmaniyeden zuhuru, Kader-i İlâhinin bir işaret ve remzidir ki; bu memleket insanlarının makine-i tekemmülâtının buharı diyanettir. Ve bu Asya ve Afrika tarlasının ve Rumeli bostanının çiçekleri, ziya-yı İslâmiyet ile neşv ü nema bulacaktır. H.)"

EVLİYÂ : Ottoman Turkish

kalbi nurlu müminler, erenler, velîler

EVLİYÂULLAH : Ottoman Turkish

Allahın velîleri, sevgili kulları

EVLÂ : Ottoman Turkish

daha iyi

EVLÂD : Ottoman Turkish

(Veled. C.) Veledler. Çocuklar

EVLÂD : Ottoman Turkish

veledler, çocuklar

EVLÂD-I VATAN : Ottoman Turkish

Vatan çocukları

EVLÂD-I ZÜKUR : Ottoman Turkish

Erkek çocuklar

EVN : Ottoman Turkish

Yab yab yürümek. * Vakarlı, sessiz ve ciddi olmak. * Heybenin bir gözü. * Denk

EVRA : Ottoman Turkish

f. Hisar, kal'a, kale

EVRAD : Ottoman Turkish

Virdler. (Bak: Vird)

EVRAK : Ottoman Turkish

(Vakar C.) Sahifeler. Yapraklar

EVRAK : Ottoman Turkish

yapraklar, kağıtlar, belgeler

EVRAK-I HAVÂDİS : Ottoman Turkish

Cerideler, gazeteler

EVRAK-I NAKDİYYE : Ottoman Turkish

Kağıt paralar

EVRAM : Ottoman Turkish

(Verem. C.) Veremler, vücudda hasıl olan yumrular, şişler

EVRAN : Ottoman Turkish

Biçme, ölçü, mikyas, tahmin, keşif, biçim, endam, tenasüb

EVRE : Ottoman Turkish

Ahmak kimse

EVREK : Ottoman Turkish

f. Çocukların ağaca ip takmak suretiyle yaptıkları salıncak

EVRENCEN : Ottoman Turkish

f. Kadın bileziği

EVREND : Ottoman Turkish

f. Hile, aldatma, hud'a, oyun. * Nam, şan, şeref. * Serir, erike, taht

EVRENG : Ottoman Turkish

f. Taht, evrend. * Şan, şeref, nâm. * Zinet, süs. * Akıl, irfan. * Ağaç kurdu. * Hoş hâllilik, hâlin hoşluğu. * Hile, desise, hud'a, aldatma, oyun. * Yakışıklılık

EVRENG-NİŞİN : Ottoman Turkish

f. Tahtta oturan, hükümdar