Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
A'YEN : Ottoman Turkish

Büyük ve iri gözlü. * Bakılan yer. * Çok açık, pek belli, bâriz

A'YES : Ottoman Turkish

(C.: İys) Beyaz deve

A'YÜN : Ottoman Turkish

(Ayn. C.) Gözler, aynlar. * Çeşmeler, pınarlar. Menba'lar

A'ZA : Ottoman Turkish

(Uzv. C.) Bedenin her bir uzvu. * Bir cemiyete mensup kimse

A'ZA-YI DÂHİLİYE : Ottoman Turkish

İç organlar

A'ZAM : Ottoman Turkish

Çok büyük. En büyük. Daha büyük

A'ZAM-I ESBAB : Ottoman Turkish

Sebeplerin en büyüğü

A'ZAMİYYET : Ottoman Turkish

En fazla oluş. En fazlalık

A'ZAMÎ : Ottoman Turkish

En fazla, en çok, nihayet derecede

A'ZAR : Ottoman Turkish

(Özr. C.) Özürler, mâniler, bahaneler, engeller

A'ZEB : Ottoman Turkish

Çok tatlı. Pek hoş

A'ZEL : Ottoman Turkish

Yalnız veya silâhsız bulunan

A'ŞA : Ottoman Turkish

Gözleri dumanlı olan adam. * Çeşitli yüzyıllarda yaşamış olan birkaç Arap şairinin adı. * Gece vakti gözleri görmeyen kimse

A'ŞAB : Ottoman Turkish

(Aşb. C.) Tâze otlar

A'ŞAR : Ottoman Turkish

(Öşür. C.) Öşürler. Arazi mahsüllerinden alınan onda bir nisbetindeki vergiler. * Mahsül alan zengin müslümanların zekâtları

A'ŞARÎ : Ottoman Turkish

Ondalığa âit. Öşür hesapları nev'inden. On sayıları. Ondalık

AB : Ottoman Turkish

Kusur, ayıp, noksanlık

AB'AB : Ottoman Turkish

Taze civanlık. * İbrişim halı. * Dağ tekesi. * Yumuşak yünden yapılan kisve

AB'ÂB : Ottoman Turkish

Uzun boylu kimse. * Güzel huylu ve sabırlı adam

AB-BERİN : Ottoman Turkish

f. Akarsu ve şelâle kenarlarında suyun tazyikle akmasından meydana gelen içi oyuk kovuk

AB-CAME : Ottoman Turkish

f. Su kabı

AB-DEST : Ottoman Turkish

f. Namaz ve sair dini ibadetler için usulüne uygun olarak, el, ağız, burun, yüz, dirseklere kadar kolları ve topuk kemiği üzerine kadar ayakları üçer defa yıkamak ve kulaklara, başa ve enseye meshetmektir. * Azarlama, paylama

AB-ENDAM : Ottoman Turkish

f. Güzellik. Güzel endam

AB-ENDAZ : Ottoman Turkish

Su mühendisi

AB-GAH : Ottoman Turkish

Fr. Havuz, küçük göl, su biriken yer. * Tıb
Karnın kaburga kemikleri kıkırdağı ve kısa kaburgalar altında olan kısmı. Böğür