Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
AKUK : Ottoman Turkish

(Bak: Ukuk)

AKUL : Ottoman Turkish

İshalden kurtaran bir ilâç

AKUM : Ottoman Turkish

İyileşmez yara. Kısırlık. * Zahmet

AKUR : Ottoman Turkish

Yaralıyan, ısıran köpek. Kuduz, azgın köpek. * Çok şerir, kötü kimse

AKURÂNE : Ottoman Turkish

f. Kuduzcasına, kudurmuşcasına, saldırırcasına

AKUSTİK : Ottoman Turkish

Fr. Sese ait.Ses mevzuu. Kapalı yerde ses dağılma sistemi

AKVA : Ottoman Turkish

Daha kuvvetli. En kuvvetli. (Bak: Ekva)

AKVA' : Ottoman Turkish

Kuyruğu beyaz, gövdesi siyah olan dişi koyun

AKVAL : Ottoman Turkish

(Kavl. C.) Sözler, kaviller

AKVAL-İ HAKÎMÂNE : Ottoman Turkish

f. Hikmet sahiblerine yakışır sözler

AKVAM : Ottoman Turkish

(Kavim. C.) Kavimler. Milletler. Toplumlar

AKVAREL : Ottoman Turkish

Sulu boya resim

AKVARYUM : Ottoman Turkish

Lat. Su hayvanlarını veya bitkilerini besleyebilecek tarzda yapılmış camdan su kabı

AKVAS : Ottoman Turkish

(Kavs. C.) Kavisler, yaylar. * Virajlar, büklümler

AKVAT : Ottoman Turkish

(Kut. C.) Yiyecekler, azıklar

AKVAT-I YEVMİYYE : Ottoman Turkish

Geçim, derd-i maişet için lazım olan günlük yiyecekler

AKVAZ : Ottoman Turkish

(Kavz. C.) Kum tepeleri

AKVE : Ottoman Turkish

Evin önündeki açıklık, meydanlık. Avlu

AKVED : Ottoman Turkish

Uzun boyunlu

AKVEM : Ottoman Turkish

Daha doğru. En doğrru

AKVERİN (AKVERİYAT) : Ottoman Turkish

Büyük belâlar, musibetler, âfetler

AKVES : Ottoman Turkish

Sıkıntılı an. * İhtiyarlıktan beli bükülmüş kimse. Kamburu çıkmış ihtiyar kişi

AKVET : Ottoman Turkish

(C.: Ukâ) Hallaç masurası

AKVİYA : Ottoman Turkish

(Kavi. C.) Sağlam ve güçlü olanlar. Kuvvetliler