Ottoman Turkish
EZZ : Ottoman Turkish
Depretmek ve koparmak. * Kandırmak, aldatmak
EZÂ : Ottoman Turkish
üzme, incitme
EZÛC : Ottoman Turkish
Hayâsız ve edebsiz adam. * Sert başlı at
EÂCİB : Ottoman Turkish
(U'cube. C.) Çok tuhaf ve acaib, şaşılacak şeyler
EÂCİB-İ DEHR : Ottoman Turkish
Dünyanın ve zamanın çok şaşılacak yerleri, şeyleri
EÂMM : Ottoman Turkish
pek umumi, en genel
EÂZIM : Ottoman Turkish
(A'zam. C.) İleri gelen büyükler. Büyük adamlar
EÂZIM : Ottoman Turkish
üyükler
EÂZIM-I ESMÂ : Ottoman Turkish
İçinde çok isimlerin mânası bulunan, isimlerin en büyükleri. Cenab-ı Hakk'a mahsus isimlerin en mühim ve büyükleri
EÂZIM-I MİLLET : Ottoman Turkish
Millet büyükleri
EÂZIM-I ÜDEBÂ : Ottoman Turkish
Ediplerin, edebiyatçıların en büyükleri
EĞE : Ottoman Turkish
Maden vesaire yontmaya mahsus ince dişli âlet. Törpü
EĞERÇİ : Ottoman Turkish
(Eğerçend) f.
..ise de, her ne kadar,
..olsa da
EĞERÇİ : Ottoman Turkish
gerçi
EĞLENCEPEREST : Ottoman Turkish
eğlenceye pek düşkün
EŞ'AL : Ottoman Turkish
Kuyruğu beyaz olan at
EŞ'AR : Ottoman Turkish
(Şa'r. C.) Kıllar. Tüyler. Tüycükler. * (Şiir. C.) Şiirler, manzum ve güzel yazılar
EŞ'ARÎ : Ottoman Turkish
Eş'arî mezhebi veya o mezhepte olan. Asıl adı Eb-ul Hasan-ül-Eş'arî olan İmam-ı Eş'arî, Ehl-i Sünnet itikadını âyetlere, hadislere göre izah ve şerh ederek tesbit etmiştir. Ehl-i Sünnet Mezhebi itikadına tercümanlık ederek İslâmiyet'e büyük hizmet etmiştir. (Hi.
324) İtikada dâir meydana koyduğu hakikatları kabul edenlere Eş'arî ve Mezhebine de Eş'ariye denir
EŞ'AS : Ottoman Turkish
Saçı dağınık olan. * Saçı dökülmüş kişi
EŞ'EM : Ottoman Turkish
(C: Eşâim) En uğursuz, pek şom
EŞ'İYA : Ottoman Turkish
(A.S.) Beni-İsrail peygamberlerindendir. (M.Ö.
700) tarihlerine kadar Beni-İsrail arasında peygamberlik yapmış, birçok mucizeler göstermiştir. Zamanının padişahı tarafından takib ettirilerek bir ağaç oyuğunda gizli olduğu halde, ağaçla beraber biçki ile kesilerek şehid edilmiştir. 66 babdan ibaret kitabında İsa'nın (A.S.) geleceğini müjdelediğinden hıristiyanlar arasında Eş'iyanın İncili diye şöhret bulmuştur. (K. A'lâm)
EŞA : Ottoman Turkish
(C.: Âşâ) Hurma ağacının küçüğü
EŞAİM : Ottoman Turkish
(Eş'em. C.) En şomlar, en uğursuzlar
EŞAİRE : Ottoman Turkish
(Eş'ari. C.) Dinde meşhur imam Eb-ul-Hasan-ül-Eş'arî'ye bağlı olan sünnet ehlinin bir kısmı
EŞAKK : Ottoman Turkish
Meşakkatli, zahmetli
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani