Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
EŞREF-İ MAHLUKAT : Ottoman Turkish

Mahlukatın en eşrefi, yaradılmışların en şereflisi. İnsan

EŞREF-İ SAAT : Ottoman Turkish

Saatlerin şereflisi. Uğurlu ve işlerin rast gittiği, dua ve dileklerin kabul edildiği an

EŞREFİMAHLÛKÂT : Ottoman Turkish

yaratılanların en şereflisi

EŞREM : Ottoman Turkish

Burnu yirik. * Üst dudağı yarık olan

EŞREŞ : Ottoman Turkish

Muhalefet eden, karşı gelen

EŞRİA : Ottoman Turkish

(Şirâ. C.) Yelkenler

EŞRİBE : Ottoman Turkish

(Şerâb. dan) İçilecek şeyler, şerablar

EŞRÂF : Ottoman Turkish

şerefliler, ileri gelenler

EŞRÂR : Ottoman Turkish

şerliler, kötüler

EŞRÂT : Ottoman Turkish

şartlar, belirtiler

EŞRÂTISAAT : Ottoman Turkish

kıyamet alâmetleri

EŞTAT : Ottoman Turkish

(Şetit. C.) Takımlar, fırkalar, bölümler. Esnaf, sınıflar. Çeşitler, cinsler, neviler

EŞTAT-I ULUM : Ottoman Turkish

İlimlerin nevi'leri, çeşitleri

EŞTER : Ottoman Turkish

Yırtlak gözlü

EŞVAK : Ottoman Turkish

(şevk. C.) şiddetli arzular, istekler, neşveler

EŞVAT : Ottoman Turkish

(Şavt. C.) Sıçrayışlar, zıplamalar, koşmalar, koşuşmalar. * Kâbe-i Muazzama'yı yedi defa tavaf etme, etrafını dolaşma

EŞVE : Ottoman Turkish

Gözü değen kişi

EŞVEŞ : Ottoman Turkish

Göz ucuyla bakan kişi. * Yüksek bina

EŞVÂK : Ottoman Turkish

şevkler, aşırı istekler

EŞYA : Ottoman Turkish

(Şey. C.) (Bu kelime, Türkçede müfret gibi kullanılır.) Ev döşemeye mahsus halı, dolap v.s. * Elbise, yatak, çamaşır gibi malzemeler. * Yük, yük eşyası

EŞYA : Ottoman Turkish

nesneler, şeyler

EŞYAH : Ottoman Turkish

(Şeyh. C.) Şeyhler, ihtiyarlar, yaşlılar, pir-i fâniler

EŞYEB : Ottoman Turkish

(Şeyb. den) Saçı sakalı ağarmış, yaşlanmış olan kişi. İhtiyar

EŞYEM : Ottoman Turkish

Yüzünde ve vücudunda çok beni olan adam

EŞYÂ' : Ottoman Turkish

(Şia. C.) Bölükler, bölümler, kısımlar, neviler, fırkalar, tabakalar, cinsler, çeşitler. Cemaatler, cemiyetler, topluluklar. * Yardımcılar