Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
FAHİŞE : Ottoman Turkish

Ahlâksız ve hayâsız kadın. Namusunu korumayan kadın. * Allah'ın menettiği şey. * Zâniye. Kahbe

FAHL : Ottoman Turkish

Yavaşlık, hilm

FAHL : Ottoman Turkish

ileri gelen, üstün

FAHM : Ottoman Turkish

Büyük, kebir, ulu

FAHM : Ottoman Turkish

kömür, karbon

FAHM-İ HAYVANÎ : Ottoman Turkish

Hayvan kemikleri yakılarak elde edilen hayvan kömürü

FAHM-İ MA'DENÎ : Ottoman Turkish

Mâden kömürü

FAHM-İ NEBATÎ : Ottoman Turkish

Bitkisel kömür

FAHMİYYET : Ottoman Turkish

Karbonat. Kömürleşmiş olan şey

FAHMÎ : Ottoman Turkish

(Fahmiyye) Kömürümsü, kömürle alâkalı

FAHR : Ottoman Turkish

Övünme. Yaptığını sayarak övünme. Övülmeye sebeb olacak kimse. Fazilet. Büyüklük. Şeref

FAHR : Ottoman Turkish

övünme, iftihar etme

FAHR-İ KÂİNAT : Ottoman Turkish

(Fahr-i Âlem, Zübde-i Kâinat, Seyyid-i Kâinat) Peygamberimiz Hz. Muhammed'in (A.S.M.) nâmları. Bütün âlemin kendisi ile şeref bulduğu, iftihar ettiği Hz. Muhammed (A.S.M.). (Bak: Mefhar)

FAHREDDİN-İ RAZÎ : Ottoman Turkish

(Milâdi
1209) Büyük bir müfessir-i Kur'andır. Fizik, matematik ve tıb hakkında eserleri de vardır

FAHRİKÂİNAT : Ottoman Turkish

kâinatın övüncü olan Peygamberimiz

FAHRİYE : Ottoman Turkish

Bir kimsenin kendini medih için söylediği söz veya şiir. Fahre mensub ve müteallik olan

FAHRİYE : Ottoman Turkish

övünme

FAHRİYYEN : Ottoman Turkish

Gönülden isteyerek. Karşılıksız olarak.FAHRUL İSLAM $ (Pezdevî): Mavera-ün Nehir'deki Hanefî fukahasının meşhurlarındandır. Hicri 482 tarihinde Semerkant'ta vefat etmiştir

FAHRİÂLEM : Ottoman Turkish

âlemin kendisiyle övündüğü Peygamberimiz

FAHRÎ : Ottoman Turkish

Karşılıksız olarak. Parasız olarak. * İftiharla. Övünerek

FAHRÎ : Ottoman Turkish

karşılıksız, parasız

FAHRÜDDEVERÂN : Ottoman Turkish

devirlerin övüncü

FAHS : Ottoman Turkish

Bir şeyin içyüzünü araştırma, aslını tetkik etme. * Ayırtmak. * Bahsetmek. * Seyirtmek. * Sıçramak

FAHUR : Ottoman Turkish

Bir fesliğen cinsi

FAHURANE : Ottoman Turkish

f. Kendini beğenerek. Kendini medhederek. Çok övünerek