Ottoman Turkish
FEDN : Ottoman Turkish
Kısaltmak
FEDÂ : Ottoman Turkish
değerli nesi varsa verme
FEDÂ-YI CÂN : Ottoman Turkish
Canını verme, canını fedâ etme, kendini kurban etme
FEDÂKÂR : Ottoman Turkish
fedacı
FEDÂKÂRÂNE : Ottoman Turkish
fedakârca
FEDÂÎ : Ottoman Turkish
feda eden, kendini adayan
FEDÎD : Ottoman Turkish
Ses, savt, sada
FEEL : Ottoman Turkish
(C: Fuul) Fal tutmak
FEGA : Ottoman Turkish
Buğdayın çürümesi. * Hurma koruğunun çürümesi ve çürüğü
FEGAK : Ottoman Turkish
Haremini yabancılardan sakınmayan, kaltaban
FEGAM : Ottoman Turkish
Haris olmak
FEGANE : Ottoman Turkish
f. Düşük (çocuk)
FEGV : Ottoman Turkish
Kına çiçeği
FEHA : Ottoman Turkish
(C: Efhâ) Çorbaya katılan veya dövüp yemek üzerine ekilen bir ot. * Soğan
FEHAHE : Ottoman Turkish
Yorulmak. * Aciz olmak, güçsüzleşmek
FEHALE : Ottoman Turkish
Erkeklik, aygırlık
FEHAME : Ottoman Turkish
Ululuk, büyüklük
FEHAVA : Ottoman Turkish
(Fehavi) (Fehvâ. C.) Mefhumlar, kavramlar, anlamlar, mânâlar
FEHC : Ottoman Turkish
(C: Efhac-Fahcâ) İnsanın veya hayvanın iki baldırının arası birbirine yakın olması
FEHCA' : Ottoman Turkish
Râzı olmak
FEHD : Ottoman Turkish
(C: Fühud) Pars denilen canavar. * Semer ortasındaki mıh. * Gafil olmak
FEHEK : Ottoman Turkish
Dolu olmak
FEHEKA : Ottoman Turkish
(C: Fihâk) Buzağı başı
FEHEM : Ottoman Turkish
(Fehim
Fehm) Anlayış. Zihnen kavrayış
FEHH : Ottoman Turkish
Yorulmuş âciz kişi
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani