Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
FELAT : Ottoman Turkish

Sahrâ, çöl. şenliksiz yer

FELC : Ottoman Turkish

Nüzul, inme. Vücudda bir kısmın veya çok kısımların hareket etmekten âciz kalışı. * İki kısma yarılmak. * Küçük nehir. * Fevz, zafer

FELCES : Ottoman Turkish

Haris kimse. * Baldırı ve mak'adı zayıf olan kadın

FELEC : Ottoman Turkish

Küçük nehir. * Dişlerin seyrek olması. * El eğriliği

FELEHDEM : Ottoman Turkish

Büyük deniz. * Hafif nesne

FELEK : Ottoman Turkish

Gök, gök katı, devir. * Tâli', baht. * Büyük ve dâirevi olan şey. * Her gök seyyaresinin gezdiği âlem. * Dünyâ, âlem, * Bir zilli âlet. * Yuvarlak kütük, kızak.(Felek her türlü esbab-ı cefasın toplasın gelsin Dönersem kahpeyim millet yolunda bir azimetten. N. Kemal)

FELEK : Ottoman Turkish

gök, talih

FELEK-İ EFLÂK : Ottoman Turkish

Göğün en son katı. (Bak: Arş)

FELEK-ÜL A'ZAM : Ottoman Turkish

(Bak: Felek-i eflâk)

FELEKİYYAT : Ottoman Turkish

Göklerin ilmi. (Kozmoğrafya, Astronomi)

FELEKİYYUN : Ottoman Turkish

Gök ilmi ile uğraşanlar. (Astronomlar, Kozmoğrafyacılar)

FELEKİYYÂT : Ottoman Turkish

gök ilmi

FELEKİYYÛN : Ottoman Turkish

gök ilimcileri

FELEKMEŞREB : Ottoman Turkish

Mc: Sözünde durmaz, verdiği sözü tutmaz. * Kimine yâr olur, kimine olmaz

FELEKSEYR : Ottoman Turkish

f. Hareketleri ve gidişi süratli olan

FELEKZEDE : Ottoman Turkish

f. Feleğin kahrına uğramış, tâlihsiz

FELEKÎ : Ottoman Turkish

(Felekiyye) Feleğe mensub. Felekle ilgili. * Astronomik

FELENCE : Ottoman Turkish

Hoş kokulu sarı renkli bir tohumdur. Yemen'den gelir. * Besbâse yaprağı

FELETAT : Ottoman Turkish

Lisanın döküntüleri, iradesiz ağızdan çıkan söz veya kelime. * Ansızlık. * Her ayın son geceleri. (Bak: Hey'atin feletâtı)

FELETÂT : Ottoman Turkish

sürçmeler, falsolar

FELEVAT : Ottoman Turkish

(Felât. C.) Susuz çöller, sahralar

FELFAK : Ottoman Turkish

Ağaç dibinden çıkan budağın yaprağı

FELFEL : Ottoman Turkish

İri gövdeli, semiz adam

FELFELE : Ottoman Turkish

Yemeğe biber katmak

FELH : Ottoman Turkish

(C: Füluh) Yarmak, şakk. * Kesmek