Ottoman Turkish
ALE-L-İSTİMRAR : Ottoman Turkish
Aralıksız
ALE-L-İTTİSAL : Ottoman Turkish
Birbiri ardınca, peş peşe, aralarında fâsıla olmadan
ALE-L-İŞTİRAK : Ottoman Turkish
Birlikte, müştereken
ALE-L-KAİDE : Ottoman Turkish
(Ka, uzun okunur) Kurala, kaideye göre
ALE-L-KAVL : Ottoman Turkish
Birinin sözüne, iddiasına göre
ALE-L-KİFAYE : Ottoman Turkish
Yetecek kadar, kâfi gelir derecede, yeter derecede
ALE-L-UMUM : Ottoman Turkish
Herkese âit. Herkes hakkında
ALE-L-IMIYA : Ottoman Turkish
Körü körüne, körlemeden. (Bak: Ale-l-amyâ)
ALE-L-ITLAK : Ottoman Turkish
Umumiyetle. Mutlaka. Bir suretle kayıtlı olmayarak. Mingayri tahsis
ALE-S-SABAH : Ottoman Turkish
Erkenden, sabahın ilk saatlerinde
ALE-S-SEHER : Ottoman Turkish
Gün doğmadan evvel, seher vakti
ALE-S-SEVİYYE : Ottoman Turkish
Bir seviyede, aynı boyda. * Müsâvat üzere
ALEBAT : Ottoman Turkish
Yemek kapları, çanaklar
ALEBE : Ottoman Turkish
(C. Alebât) Yemek kabı, çanak
ALEDDEVAM : Ottoman Turkish
devamla, devamlı olarak
ALEF : Ottoman Turkish
(C. A'lâf
Ulufe) Saman, ot, yulaf. * Hayvan yemi
ALEF RESMİ : Ottoman Turkish
Hayvanların yedikleri saman ve otlardan alınan vergi
ALEK : Ottoman Turkish
Sülük. * Kan pıhtısı
ALEKA : Ottoman Turkish
(C.: Alekat) Yapışkan balçık, çamur. * Kan pıhtısı. * Uyuşmuş kan. * Sülük
ALEKSİ : Ottoman Turkish
yun.Tıb: Okuma kabiliyetinin kaybedilmesi
ALEL : Ottoman Turkish
İkinci defada içmek
ALELAMYA : Ottoman Turkish
körükörüne
ALELEKSER : Ottoman Turkish
çoğunlukla, ekseriyetle
ALELİNFİRAD : Ottoman Turkish
teklikle, bir olarak
ALELUMUM : Ottoman Turkish
genellikle, bütünüyle
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani