Ottoman Turkish
FEYHA : Ottoman Turkish
Geniş ve büyük olan. Engin
FEYHAK : Ottoman Turkish
Geniş nesne
FEYHEC : Ottoman Turkish
İçki ölçülen bardak. Şarab. Hamr. Bâde
FEYİZ : Ottoman Turkish
olluk, bereket, mânevî gıda
FEYİZDÂR : Ottoman Turkish
feyizli
FEYİZKÂR : Ottoman Turkish
feyizli
FEYİZYÂB : Ottoman Turkish
feyiz alma, manen istifade etme
FEYK : Ottoman Turkish
Tavuğun gıdaklaması. * Uzun boylu erkek. * İyi olmak
FEYL : Ottoman Turkish
Hamile kadının sütü
FEYLAK : Ottoman Turkish
Büyük adam. * Çok asker. Kolordu. * (C: Feyâlik) İpek böceği ve kozası
FEYLEKUN : Ottoman Turkish
Kandıra dedikleri hasır otu
FEYLEKUS : Ottoman Turkish
Fil kulağı dedikleri büyük yassı yapraklı ot
FEYLEM : Ottoman Turkish
Geniş, büyük nesne
FEYLEMANÎ : Ottoman Turkish
Cüssesi büyük olan
FEYLESOF : Ottoman Turkish
"Felsefe ile uğraşan, felsefeci. (İlm-i hikmetle meşgul olan mütefennin. Dinle münasebeti olmayan gayr-ı müslim. L.R.) (Bak: Hükemâ)(İ'lem Eyyühel-Aziz! Bir şeyden uzak olan bir kimse, yakın olan adam kadar o şeyi göremez. Ne kadar zeki olursa olsun o şeyin ahvâli hakkında ihtilâfları olduğu zaman yakın olanın sözü muteberdir. Binaenaleyh, avrupa feylesofları, maddiyatta şiddet-i tevaggulden dolayı iman, İslâm ve Kur'anın hakaikından pek uzak mesafelerde kalmışlardır. Onların en büyüğü, yakından hakaik-ı İslâmiyeye vukufu olan âmi bir adam gibi de değildir. Ben öyle gördüm; nefs-ül emir de benim gördüğümü tasdik eder. Binaenaleyh şimşek, buhar gibi fenni meseleleri keşfeden feylesoflar, hakkın esrârını, Kur'an nurlarını da keşfedebilir diyemezsin. Zira onun aklı gözündedir. Göz, kalb ve ruhun gördüklerini göremez. Çünki kalblerinde can kalmamıştır. Gaflet, o kalbleri tabiat bataklığında çürütmüştür. M.N.)"
FEYLESOF : Ottoman Turkish
filozof, felsefe ile uğraşan kişi
FEYLESOFÂNE : Ottoman Turkish
filizofça
FEYLULE : Ottoman Turkish
İkindiden akşama kadar olan ve mekruh addedilen uyku. (Bak: Kaylule)
FEYLÛLE : Ottoman Turkish
ikindiden akşama kadar olan mekruh uyku
FEYNAN : Ottoman Turkish
Güzel uzun saçlı kişi
FEYNE : Ottoman Turkish
Zaman. Saat
FEYRUZEC : Ottoman Turkish
Piruze dedikleri kıymetli taş
FEYTEK : Ottoman Turkish
Dülger
FEYYAD : Ottoman Turkish
Erkek baykuş. * Çok yiyen adam
FEYYAL : Ottoman Turkish
Fil çobanı. File bakan kimse
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani