Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
ALELUSÛL : Ottoman Turkish

usûlen, öylesine, özen göstermeden

ALELÂDE : Ottoman Turkish

sıradan

ALEM : Ottoman Turkish

Bayrak. * Nişan, işâret. * Özel isim. * Mc:Yüksek dağ. * Büyük âlim. * Üst dudakta olan yarık

ALEM : Ottoman Turkish

ayrak, sancak, nişan

ALEM-İ ZÂTÎ : Ottoman Turkish

Zata âit isim, zatına âit işâret, zâtına mahsus alâmet, delil.(Evet, Zât-ı Akdes'in alem-i zâtîsi ve en âzamî ismi olan Lafzullahtan sonra en âzam ismi olan Rahman, rızka bakar. Ve rızıktaki şükür ile ona yetişilir. Hem Rahman'ın en zâhir mânası, Rezzak'tır. M.)

ALEMDAR : Ottoman Turkish

Bayrağı veya sancağı taşıyan. Bayraktar, sancaktar

ALEMDAR : Ottoman Turkish

ayrak tutan

ALEMDARÎ : Ottoman Turkish

Bayraktarlık

ALEMDÂR-I NEBİ : Ottoman Turkish

Peygamberimizin (A.S.M.) bayraktarı olan Hz. Ebu Eyyub-il-Ensarî (R.A.)

ALEMEFRAZ : Ottoman Turkish

Bayrak kaldıran, bayrak çeken

ALEMÎ : Ottoman Turkish

(Alem. den) Has isimle alâkalı. Aleme aid

ALEN : Ottoman Turkish

Aşikâr, apaçık, meydanda olma

ALENDA : Ottoman Turkish

(C. Alânid) Çok sağlam nesne

ALENDAT : Ottoman Turkish

Katı, sağlam nesne

ALENEN : Ottoman Turkish

Gizli olmayarak, açıktan

ALENEN : Ottoman Turkish

açıkça, saklanmadan

ALENG : Ottoman Turkish

f. Hücum eden asker. * Siper, istihkâm

ALENİ : Ottoman Turkish

Açık olarak, meydanda. Gizli olmayarak

ALENİYYE : Ottoman Turkish

Açık, aleni, göz önünde

ALENİYYET : Ottoman Turkish

Göz önünde olma

ALENKED : Ottoman Turkish

Çok sağlam nesne

ALENÎ : Ottoman Turkish

açık, gizli olmayan

ALER-R-RAĞM : Ottoman Turkish

Rağmen

ALER-RE'S : Ottoman Turkish

Baş üstüne. Hemen. Derhâl

ALER-RE'Sİ-VEL-AYN : Ottoman Turkish

Baş ve göz üstüne. (Gelen misafire karşı veya bir işi deruhte edeceğine karşı hürmet ve memnuniyetle kabul ettiğini ifâde için söylenir.)