Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
FÂSİD-ÜL MİZAC : Ottoman Turkish

Ahlâkı ve iyi huyları ifsad eden

FÂSİH : Ottoman Turkish

(Fesh. den) Vazgeçen. Dağıtıcı. Bozguncu. Fesheden. * Çürüten

FÂSİH : Ottoman Turkish

fesheden, bozan,

FÂSİH-İ ŞİRKET : Ottoman Turkish

şirketi fesheden

FÂSIK : Ottoman Turkish

"(Fısk. dan) Günahkâr. Hak yolundan hâriç olan. Allah'ın emirlerine karşı zıt hareket eden. Büyük günahı işleyen veya küçük günahta ısrar eden kimse.(Ey bedbaht fâsık adam! Fâsıkların kesretine bakıp aldanma ve ""ekseriyetin efkârı benimle beraberdir"" deme! Çünki fâsık adam, fıskı istiyerek ve bizzat taleb edip girmemiş; belki içine düşmüş çıkamıyor... Hiç bir fâsık yoktur ki, sâlih olmasını temenni etmesin ve âmirini ve reisini mütedeyyin görmek istemesin. İllâ ki, El-iyâzübillâh! irtidat ile vicdanı tefessüh edip, yılan gibi zehirlemekten lezzet alsın.) (R.N.)"

FÂSIK : Ottoman Turkish

günahkâr

FÂSIK-I MAHRUM : Ottoman Turkish

Günah işlemeye hazır olduğu halde fırsat bulamayan

FÂSIK-I MÜTECÂHİR : Ottoman Turkish

Açıktan açığa kimseden sıkılmadan günah işleyen. İşlediği günah ile övünen günahkâr kimse. (Böylelerin aleyhinde konuşmak gıybet sayılmaz.)

FÂSIKIMÜTECÂHİR : Ottoman Turkish

açıkça günah işlemekten utanmayan

FÂSIL : Ottoman Turkish

Fasıllara ayıran. Kısım kısım eden

FÂSIL : Ottoman Turkish

ayıran, bölen

FÂSILA : Ottoman Turkish

Bend. Kısım. Bölük. Durak. * Mevsim. * Mebhas

FÂSILA : Ottoman Turkish

ara, durak

FÂSILA-İ SALTANAT : Ottoman Turkish

Yıldırım Bayezid'in Ankara savaşında Timur'a esir düşmesinden, Çelebi Mehmed'in pâdişah olmasına kadar geçen zaman

FÂSILASIZ : Ottoman Turkish

aralıksız

FÂTİH : Ottoman Turkish

Açan, fetheden. Teshir eden, zapteden. * Kapıları selâmet üzere açan, Cenab-ı Hak

FÂTİH : Ottoman Turkish

açan, fetheden

FÂTİH SULTAN MEHMED HAN : Ottoman Turkish

"(
1481) En meşhur Osmanlı Padişahlarındandır. ll. Murat Han'ın oğlu ve ll. Bayezid Han'ın babası ve
pâdişahtır. Edirne'de doğmuş ve Gebze'de vefat etmiştir. Resul-i Ekrem'in (A.S.M.) medhine mazhar olmuştur. Peygamberimiz ""İstanbul mutlak fetholunacaktır."" müjdesini vermişti ve onu feth eden kumandan ve askerlerini medh ü senâ etmişti. Dört-beş lisan bilen Sultan Fâtih, saltanatı boyunca büyüklü küçüklü 17 devleti aldığı gibi 29 Mayıs 1453 Salı günü İstanbul'u fethederek İslâma kazandırdı ve orta çağa son verdi. En eski ve büyük Bizans Kilisesi olan Ayasofya'yı putlardan temizledi ve orasını sâdece Cenab-ı Hakk'a ibadet edilen camiye çevirdi ve kıyamete kadar câmi' kalmasını yazılı vasiyet ile vakfeyledi, Müslüman Türk milletine bıraktı. (R. Aleyh)(Meşhur İslâm seyyahı ve tarihçisi Evliya Çelebi, Seyahatnâme'sinde diyor ki: ""İlk İstanbul kadısı (hâkimi) olan Hızır Bey Çelebi'nin huzurunda, haşmetli padişah Fâtih ile bir Rum mimarı arasında şöyle bir muhakeme cereyan eder:Büyük bir âbidenin inşasında kullanılacak iki mermer sütunu Fâtih, bir Rum mimarına teslim eder. Mimar da, Fâtih'in arzusunun hilâfına olarak, bu sütunları üçer arşın kesip kısaltır. Fâtih, cezaen Rum mimarının elini kestirir. Rum mimarı da, Fâtih aleyhine dâva açar. Bunun üzerine mahkemeye celb edilen Büyük Padişah, baş köşeye geçmek istemiş. Birden bire, hâkimin şu ihtariyle karşılaşmış:
Oturma Beyim! Hasmınla mürafaa-i şer'i olacaksın; ayakta beraber dur!Hızır Bey Çelebi; bu koca şanlı padişah-ı maznuna, haksız el kestirdiği için, kendisinin de kısasa tâbi olduğunu ve elinin kesileceğni bildirir.Fakat mimar kısası istemediği için, Büyük Fâtih günde on altun tazminata mahkûm olur; ve hatta kısastan kurtulduğu için bu tazminatı kendiliğinden yirmi altuna çıkarır."" İslâm mahkemesinin adâletinin şanlı misallerinden biri olan şu misal, bize en haşmetli hükümdarlarla en âciz ferdlerin huzur-u mahakimde müsavi olduğunu gösteriyor. İ.İ.)"

FÂTİHA : Ottoman Turkish

Bir şeyin başlangıcı, ibtidası. * Mübaşeret. Başlamak. * Karar vermek. * Bir duânın sonunda veya duâya başlarken Fâtiha Suresini okumayı hatırlatan ifade. * Kur'an-ı Kerim'in birinci suresi. (Bak: Seb'ul mesâni)

FÂTİHA : Ottoman Turkish

aşlangıç, birinci sûre

FÂTİHA-İ KELÂM : Ottoman Turkish

Sözün başlangıcı

FÂTİHÂNE : Ottoman Turkish

fatihçe

FÂTİNÜLASR : Ottoman Turkish

asrın en akıllısı

FÂTIR : Ottoman Turkish

enzeri bulunmayan eserleri yaratan Allah

FÂTIR SURESİ : Ottoman Turkish

Kur'an-ı Kerim'in
suresi. Melâike Suresi de denir. Mekkîdir