Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
FÜZUD : Ottoman Turkish

f. Çoğaltan, ziyadeleştiren, artıran. Muhabbet-füzud $
Muhabbet artıran, sevgi artıran

FÜZUL : Ottoman Turkish

(Fazl. C.) Ganimetten artıp taksimi mümkün olmayan şey

FÜZULAT : Ottoman Turkish

(Bak: Fuzulât)

FÜZUN : Ottoman Turkish

(Efzun. dan) f. Çok. Fazla

FÜZUN-TER : Ottoman Turkish

f. Pek fazla, pek çok

FÜZUNÎ : Ottoman Turkish

f. Fazlalık, aşırılık, ziyadelik, çokluk

FÜZÛLÂT : Ottoman Turkish

gereksiz ve faydasız şeyler

FÜŞAG : Ottoman Turkish

Sarmaşık otu

FÜŞV : Ottoman Turkish

Aşikâre ve zâhir olmak. Görünmek

FÜŞÜRDE : Ottoman Turkish

f. Direnen, inad eden, ısrar eden

FÜŞÜRDE-KADEM : Ottoman Turkish

f. Ayak direyen, inad eden, ısrar eden

FIDDA : Ottoman Turkish

Gümüş

FIDDA-İ HÂLİSE : Ottoman Turkish

Hâlis ve saf gümüş

FIKARÂT : Ottoman Turkish

(Fıkra. C.) Kıssalar, fıkralar, küçük hikâyeler. * Fasıllar, bölümler, kısımlar. * Cümleler, parağraflar. * Omurga kemiklerindeki boğumlar

FIKARÂT-I ANİFE : Ottoman Turkish

Mezkur cümleler, yukarıda geçmiş olan cümleler

FIKARÂT-I KATANİYE : Ottoman Turkish

Tıb: Bel omurları

FIKARÂT-I LATİFE : Ottoman Turkish

Hoş ve lâtif hikâyeler

FIKARÂT-I MÜNTEHABE : Ottoman Turkish

Seçkin hikâyeler

FIKARÂT-I RAKABİYE : Ottoman Turkish

Tıb: Boyun omurları

FIKDAN : Ottoman Turkish

Yokluk. * Bir şeyin belirsiz olması. Yitirmek

FIKDAN : Ottoman Turkish

yokluk, bulunmama

FIKDAN-ÜL AHBAB : Ottoman Turkish

Ahbab yokluğu. Ahbabsızlık

FIKDAN-I AKL : Ottoman Turkish

Akıl azlığı, salaklık, ahmaklık

FIKDAN-I İMKÂN : Ottoman Turkish

İmkân azlığı, imkânsızlık

FIKDAN-I NUKUD : Ottoman Turkish

Para darlığı, parasızlık