Ottoman Turkish
GADİRÎ : Ottoman Turkish
(Gadiriyye) Gölde yaşayan hayvan veya bitki
GADİYYE : Ottoman Turkish
(C.: Gadiyyât) Tan ağarmasıyla güneş doğması arası, sabahın erken saatleri
GADN : Ottoman Turkish
Sarkık ve sülpük olmak
GADR : Ottoman Turkish
Hâinlik, vefâsızlık, merhametsizlik. Muâmelede aldatmak
GADR : Ottoman Turkish
haksızlık
GADR-I MUTLAK : Ottoman Turkish
Mutlak gadr, zulüm
GADRDÎDE : Ottoman Turkish
f. Gadir görmüş, kendisine haksızlık edilmiş olan
GADVE : Ottoman Turkish
Sabahtan öğle vaktine kadar yürümek
GADÎR : Ottoman Turkish
Durgun su, gölcük, sel suyu birikintisi
GADÎRE : Ottoman Turkish
(C: Gadâir) Saç örgüsü. * Çulha çukuru
GAF : Ottoman Turkish
Ağaç cinslerinden bir nevi
GAFA : Ottoman Turkish
Her şeyin kemi ve yaramazı. * Toza benzer bir âfet. (Hurma koruğunun üstüne gelip olgunluktan men'eder ve lezzetini bozar.)
GAFAK : Ottoman Turkish
Yağmurun yavaş yavaş yağması.GAFER (Gufâr)Ğ
Kadının baldırında, alnında veya başka yerinde olan kıl
GAFFAR : Ottoman Turkish
(Gufran. dan) Günahları örten, günahları bağışlayıcı. Mağfireti çok. * Kullarının günahlarını afveden Cenâb-ı Hak (C.C.)
GAFFAR-ÜZ-ZÜNUB : Ottoman Turkish
Günahları örten, affeden Allah (C.C.)
GAFFÂR : Ottoman Turkish
günahları affeden ve bağışlayan Allah
GAFİL : Ottoman Turkish
Dikkatsiz, iyi düşünmeyen, uyanık olmayan. Haberi olmayan, ihtiyatsız, başına geleceği önceden düşünmeyen. Allah'ı unutan. Kendi gayr-ı meşru zevkine dalan. (Günde bir taşı binâ-yı ömrümün düştü yere,Can yatar gafil, binası oldu viran bîhaber. (Niyazi-i Mısrî)
GAFİL : Ottoman Turkish
habersiz, kul olduğunu hatırlamadan yaşayan
GAFİLEN : Ottoman Turkish
Habersizce, gafil olarak
GAFİLÂNE : Ottoman Turkish
f. Körü körüne, ihtiyatsızca, dalgınlıkla. Gafilcesine
GAFİR : Ottoman Turkish
Mağfiret eden, kusurları örten, afveden Allah (C.C.)
GAFİR-ÜZ ZENB : Ottoman Turkish
f. Günahları örtüp afveden, suçları bağışlayan Cenab-ı Hak (C.C.)
GAFİS : Ottoman Turkish
Kara ağaç
GAFK : Ottoman Turkish
Hücum etmek, vurmak. * Birbiri ardınca cima etmek
GAFLET : Ottoman Turkish
Dikkatsizlik, endişesizlik, vurdumduymazlık. En mühim vazifeyi düşünmeyip, Cenab-ı Hakk'a itaat gibi işleri bilmeyip, başka kıymetsiz şeylerle uğraşmak. Nefsine ve hevesâtına tâbi olarak Allahı ve emirlerini unutmak
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani