Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
GALİL : Ottoman Turkish

(C: Gılâl) Güneşin harareti. * Susuzluk harareti. * Kin, hased. * Devenin yulafına karıştırıp yedirdikleri hurma çekirdeği

GALİS : Ottoman Turkish

Arpa ve buğday karışımından yapılan ekmek

GALİYE : Ottoman Turkish

Galeyan eden. * Değerinden çok pahalı. * Misk ve amberden yapılmış meşhur koku. * Hoş kokulu kıymetli madde

GALİYE-BÂR : Ottoman Turkish

f. Güzel kokulu şey saçan

GALİYE-DÂN : Ottoman Turkish

f. Güzel kokulu şeylerin muhafaza edildiği kap, mahfaza

GALİYE-GUN : Ottoman Turkish

f. Güzel siyah renkli

GALİYUN : Ottoman Turkish

Çoban mayası

GALK : Ottoman Turkish

Kapıyı kapamak, kapıyı kilitlemek

GALL : Ottoman Turkish

Girmek, sokmak, akmak. * Boynunu, elini zincir ile bağlamak. * Hâinlik yapmak. Hıyanet etmek. * Ganimet malından hırsızlık etmek

GALLAT : Ottoman Turkish

(Galle. C.) Mahsuller, zahireler. * El emekleri, çalışmanın semereleri. * Ev kirası gelirleri

GALLE : Ottoman Turkish

Mahsul geliri. Ekin, irat, gelir. * Akarât kirası. * Hammaliye kirası. * Susamak

GALLE-DAN : Ottoman Turkish

f. Tahıl anbarı, zahire deposu

GALLE-FÜRUŞ : Ottoman Turkish

f. Zahireci, zahire ve hububat satan

GALLE-İ VAKF : Ottoman Turkish

Vakfın faide ve mahsulü. Bununla vakfın tabiî ve hukukî semereleri anlaşılır. Vakıf paraların ticareti ve vakıf akarların kirası, vakıf bahçelerin sebze ve meyveleri bu kabildendir

GALS : Ottoman Turkish

Karıştırmak. * Lâzım olmak. * Cür'et etmek

GALSAME : Ottoman Turkish

Solungaç. Suda yaşıyan hayvanların nefes alma organları. * Gırtlak ağzı, hançere. * Boğaz deliğinin başlangıcı

GALTAN : Ottoman Turkish

f. Yuvarlanan, tekerlenen

GALTÎDE : Ottoman Turkish

f. Tekerlenmiş, yuvarlanmış

GALUTA : Ottoman Turkish

(C: Gulutât) Kişiyi zora düşüren meseleler

GALVA' : Ottoman Turkish

Yiğitliğin başlangıcı. * Gençlik sür'ati

GALVE : Ottoman Turkish

(C: Galevât) Bir okatımı miktarı yer

GALYOT : Ottoman Turkish

Baş ve arka tarafları birbirinin aynı olan eski cins bir gemi

GALÂ : Ottoman Turkish

pahalılık

GALÎ : Ottoman Turkish

Pahalı. Kıymetli. Ağır. * Haddini tecâvüz eden, haddini aşan

GALÎ : Ottoman Turkish

kıymetli