Ottoman Turkish
GAYYUR : Ottoman Turkish
gayretli, çalışkan
GAYYÂ : Ottoman Turkish
cehennem kuyusu
GAYZ : Ottoman Turkish
Bir şeyin pahası eksilmek. Hilkati noksan olma. Kıymetten düşük şey. * Suyun eksilip azalması, yere çekilmesi
GAYZ : Ottoman Turkish
hınç, öfke
GAYZ Ü GAZAB : Ottoman Turkish
Kızgınlık ve hiddet
GAYZ-EFŞAN : Ottoman Turkish
f. Hiddetli, öfkeli, kızgın
GAYZA : Ottoman Turkish
Meşelik
GAYZERAN : Ottoman Turkish
İtburnu
GAYIT : Ottoman Turkish
(C: Gaytân-Agvât) Çukur yer. * Kenef
GAZ : Ottoman Turkish
f. Isırma, dişle tutma. * Diş
GAZA : Ottoman Turkish
(C.: Gazevât) Din uğrunda kâfirlerle yapılan mücadele, muhârebe, düşmana kasdetmek. Cenketmek
GAZA-YI EKBER : Ottoman Turkish
Din uğrunda kâfirlerle yapılan büyük muhârebe
GAZAB : Ottoman Turkish
Hiddet, öfke, dargınlık, kızgınlık
GAZAB : Ottoman Turkish
gazap, öfke, kızgınlık
GAZAB-NAK : Ottoman Turkish
f. Öfkeli, hiddetli, kızgın. Dargın
GAZAB-I İLAHÎ : Ottoman Turkish
Allah'ın gazabı. Belâ, musibet
GAZABEN : Ottoman Turkish
Gazabla, hiddetle, öfkeyle
GAZAL : Ottoman Turkish
(C: Gazale-Gazelân) Ceylân. Geyik, âhu. Geyik yavrusu. * Şarkıcı, mızıkacı. *Güzel göz
GAZALE : Ottoman Turkish
Dişi geyik. * Güneşin yükselmesi
GAZALÎ : Ottoman Turkish
Onyedinci asırda şiirleri ile tanınan Bursa'lı bir şâirin adıdır
GAZAMİR : Ottoman Turkish
Malı çok olan, zengin
GAZANFER : Ottoman Turkish
Kahraman. * İri arslan
GAZANFER : Ottoman Turkish
kahraman, iri aslan
GAZANFER-İ GAZUB : Ottoman Turkish
Kükremiş arslan
GAZANFERÂNE : Ottoman Turkish
f. Arslancasına, arslan gibi
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani